Son dakika haberi: Ağır riskli binalarda oturan kiracılar uygun fiyatlı oldukları için evlerde oturduklarını belirtirken, daire sahipleri de kiraların çok yüksek olduğu için binada oturmaya devam ettiklerini söyledi. Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen de “Vatandaşlarımız sağduyulu olsun. Depremle şaka olmaz. Bilime, ilime ve hesaba inanıyorsanız kendi can güvenliği için binalarınızı yenileyin” diyerek uyardı.
Silivri’de 26 Eylül 2019’da gerçekleşen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul’da bazı binalar hasar görmüştü. Deprem sonrası ağır riskli olduğu tespit edilen Sultangazi’deki 2 bina mühürlenerek boşaltılmıştı. Aradan geçen süre içinde Sultangazi’deki 2 bina yıkılmayınca, daire sahiplerinin de mühürleri kırarak, ağır riskli binalarda yaşamaya devam ettiği ortaya çıktı. Kolon ve kirişlerdeki derin çatlakların bulunduğu binalarda tüm dairelerin de dolu olması dikkat çekti. Öte yandan Kadıköy’de 40 yıllık olan binada riskli olmasına rağmen vatandaşların oturduğu görüldü.
“DEPREMDEN KORKSAK DA HER GÜN DUA ETMEKTEN BAŞKA BİR ÇAREMİZ YOK”
Sultangazi’de ağır riskli binada oturan kiracı Emine Dokuz, “Hasarlı binaya taşınalı 9 ay oldu. Evde iki kızımla yaşıyorum ve tek ben çalışıyorum. Bina için güçlendirme yapılacağı söylendi. Şimdi başka eve gitmek istesem, buraya bir sürü para verdim. Başka yere gidemem. Depremden korksak da her gün dua etmekten başka bir çaremiz yok. Bu ev uygun fiyatlı olduğu için oturmaya devam ediyoruz. Zaten bu eve taşındıktan sonra binanın hasarlı olduğunu öğrendik. Bir daha da çıkamadık” dedi.
“BİNA HASARLI OLMASINA RAĞMEN KOMPLE DOLU, NEREDEYSE BOŞ DAİRE YOK”
Yine aynı binada yaşayan ev sahibi Yüksel Ekinci, “Bina da güçlendirme yapılacaktı, ancak 7 aydır haber gelmedi. Depremden korksak da yapacak bir şey yok. Oturmaya devam ediyoruz. Ev arıyoruz ancak kiralık ev bulamıyoruz. Kiralar ateş pahası. Şu an bu bina hasarlı olmasına rağmen komple dolu, neredeyse boş daire yok” diye konuştu.
“BAŞKA GİDECEK YERİMİZ YOK”
Sultangazi Cebeci Mahallesi’nde bulunan başka bir ağır riskli binada oturan ev sahibi Zeynep Koluksa, “Bu bina 25 senelik ancak ben 3 senedir bu binada oturuyorum. Deprem gerçeği bizi korkutsa da başka gidecek yerimiz yok. Van Depremi ve İzmir Depremi gibi depremler bizi tedirgin etse de mecbur oturuyoruz” ifadelerini kullandı.
“BAŞA GELEN ÇEKİLİR”
Maddi sıkıntılardan dolayı hasarlı binada oturmaya devam ettiğini söyleyen ev sahibi Niyazi Sevim, “Kira sıkıntısından dolay hasarlı binada oturmaya devam ediyorum. Eski daireleri 2 bin 500 liraya kiraya veriyorlar. Deprem geçeğinde korksak da yapacak bir şey yok, başa gelen çekilir” dedi.
“EV ARIYORUZ ANCAK EV BULAMIYORUZ”
Kadıköy Acıbadem’de riskli binada oturan kiracı Süreyya Uygun “Ev arıyoruz ancak ev bulamıyoruz. Eski evimde hasarlı, oraya gitsem yine çıkmak zorunda kalacağım. Yeni evlerse 8- 10 bin liradan başlıyor” şeklinde konuştu.
“VATANDAŞLAR YANLIŞ BEKLENTİ İÇİNDE”
Vatandaşların yanlış beklentiler içinde olduğunu söyleyen Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen, “Vatandaşlarımız riskli binalarında hala oturmaya devam ediyor. Bunun nedenlerinden biri vatandaşlarımızın yanlış beklentiler içinde olmaları. İnsanlar, ‘Devlet gelecek riskli binalarımızı yıkacak, hiçbir bedel almadan binamızı yenileyecek’ gibi bir beklenti içindeler. Ancak böyle bir şey olması mümkün değil. Yine vatandaşlarımız ekonomik sıkıntılardan ve kredi faizlerinin yüksek olmasından dolayı hasarlı evlerinde oturmaya devam ediyor” dedi.
“ÇOKLU MÜLKİYET OLAN APARTMANLARDA HER KAFADAN BİR SES ÇIKIYOR”
Şen, “Vatandaşlar 6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası’nı bilmedikleri için sürece başlayamıyorlar. Özellikle çoklu mülkiyet olan apartmanlarda her kafadan bir ses çıkıyor ve ortak bir karar oluşamıyor. Aslında yasa oldukça açık ve net, eğer bina da bir risk varsa ve bu karar kesinleştiyse binanın 90 gün içinde tahliye edilmesi gerekiyor. Bu noktada ilgili idarelerin birebir bu süreçleri takip edip, binaların tahliyelerini yapmaları lazım. Ancak maalesef yetkililer tarafından böyle bir takip mümkün değil” diye konuştu.
“DEPREMLE ŞAKA OLMAZ”
Şen, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası’nın günün koşullarına göre yeniden yazılması lazım. Öncelikle 3’te 2 kararın mutlaka yüzde 50 artı 1’e indirilmesi gerekiyor. Riskli binaların yenilenememesinde süreci tıkayan en büyük etkenlerden biri de bu durum. Aynı zamanda kentsel dönüşüm kredilerinin ödeme süreleri uzaması lazım. Bu süre en az 15 yıla çıkması gerek. Vatandaşlarımız sağduyulu olsun. Depremle şaka olmaz. Bilime, ilime ve hesaba inanıyorsanız kendi can güvenliği için binalarınızı yenileyin.