Suriye’de terörden arındırılışmış bölgelerde özellikle kadınları hedef olarak belirleyen terör örgütü, telefonlara gönderdikleri sahte yardım linkleri ile kullanıcı bilgilerine ulaşıyor. Casus programlarla sızdıkları telefonlardan kadınların özel görüntülerini ele geçiren teröristler, daha sonra kurbanlarını bu görüntüleri ailelerine vermek ya da sosyal medya da paylaşmakla tehdit ediyor. Örgüt bu amaç için özellikle komutan, din adamı, yerel meclis üyesi, bölgede görevli hâkim, savcı ve emniyet mensuplarının eşlerini seçiyor. Şu ana dek bölge genelinde 10’u aşkın kadın bu sebeple intihar etti ve yakınları tarafından infaz edildi.
HEDEFLERİNDE KİLİT İSİMLER VAR
Suriyeli aktivist Abdulfettah Omar, özellikle kadınların kurban olarak seçildiği bu olayların bölgeyi istikrarsızlaştırma amacı da güttüğüne dikkat çekti ve PKK ile birlikte Suriye Muhaberatı’nın da bu olayda aktif rol üstlendiğini vurguladı. Omar “Sistemin işleyişi çoğunlukla yardım, yurt dışı vatandaşlık veya cazip iş tekliflerini içeren linklerin Facebook, Telegram ya da WhatsApp programları üzerinden gönderilmesi ile başlıyor. Daha sonra bu kullanıcıların bütün içeriklerine ulaşılıyor ve ele geçirilen cihazla yeni kayıtlar da yapılıyor. Ardından şantaj süreci başlıyor. Bu kişilerden özel bilgiler isteniyor. Kurban seçiminde önce kilit isimler belirleniyor. Daha sonra onların eşleri ya da kızlarına bu korsan linkler gönderiliyor. Hatta teröristlerin daha önceden sızdırdığı patlayıcıları eylem bölgesine götürüp bırakmaları dahi isteniyor” dedi.
BÜTÜN DEĞERLİ EŞYALARINI ALIYORLAR
Abdulfettah Omar’ın anlattıklarına göre bu olayın bir de dolandırıcılık boyutu var ve bütün bunlara ek olarak kurtarılmış beldelerdeki kadınların para ya da kıymetli neyi varsa yine şantaj yolu ile gasbediliyor. Suriyeli aktivist Omar “Bir kere bu ağa düşen kadının kurtulma şansı neredeyse yok. Şantaj çetesi elindeki fotoğraf ya da görüntüleri silah olarak kullanıyor. Kocaları, abileri ya da babaları ile konuşma şansları yok. Bu durumu kimseye anlatamazlar. Gidecek başka bir yerleri de olmadığı için çoğunlukla intihar ediyorlar. Bazıları da çetenin aileye sızdırdığı görüntüler nedeniyle infaz ediliyor. Kirli kumpas her geçen gün yayılıyor ve burada ki bir diğer amaç bölgeyi istikrarsızlaştırmak ve Türkiye’ye karşı kışkırtmak. Diğer yandan muhaliflerin askerî, sivil bilgilerini ele geçirmek. Tabii ki bu süreçte yapılacak operasyona dair olabildiğince malumat edinmek” diye konuştu.
TEKNİK VE HUKUKİ DESTEK İSTİYORUZ
Bölgede yaşanan şantaj ve suistimalleri doğrulayan Suriyeli hukukçu Muhammed Ebu Said ise Türkiye’nin siber suçlarla mücadele de etkin yöntemler geliştirdiğini hatırlattı ve mevcut Türk kanunlarının tercüme edilerek özgürleştirilmiş alanda uygulanması gerektiğini belirtti. Türk emniyet ve istihbarat birimlerinin vereceği teknik destekle sorunun kısa sürede çözüleceğini ifade eden Ebu Said, son dönem bazı Suriyeli asker, polis, sivil memur ve STK temsilcisinin dw aynı tuzağa düşürülerek mağdur edildiği bilgisini paylaştı. Muhammed Ebu Said, şebekenin bombalı eylemler konusunda boşanmış ya da kimsesiz kadınları hedef seçtiğini, bu kadınların kurulan tuzaklara dair hiçbir şey bilmediğini söyledi. Bir dönem bu metodun sıfır bilgisayarlar ve telefonlar üzerinden yürütüldüğünü ancak daha sonra casus linkler üzerinden devam ettiğini aktaran Ebu Said, el-Bab, Cerablus, Azez, Afrin, Mare, Tel Abyat ve Resülayn gibi merkezlerde bilgilendirici yayınların yapılmasını ya da birebir bilgilendirmelerle halkın uyarılması gerektiğini anlattı.