İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’nden tedavi için çıkmak isteyen çocuk hastaların taleplerine yönelikret sayısının 2021’de bir önceki yıla göre yaklaşık iki kat arttığı bildirildi.
Sivil toplum kuruluşu “İsrail-İnsan Hakları İçin Doktorlar”ın (PHRI) İsrail ordusunun verilerini esas alarak yaptığı açıklamaya göre, 2020’de Gazze Şeridi’nde bulunmayan tıbbi bakım için bölgeden çıkış izni talep eden reşit olmayan hastaların yaklaşık yüzde 17’sinin talebi (2070 talepten 347’si)reddedildi.
İsrail makamları 2021’de ise bu kapsamda 2 bin 578 talepten 812’sini geri çevirdi ve ret oranı yaklaşık yüzde 32’ye yükseldi.
Açıklamada, böylece Gazze’de reşit olmayanların Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Ürdün’deki hastanelerde tıbbi tedavi görme taleplerinin İsrail makamlarınca reddedilme oranının bir önceki yıla kıyasla 2021’de yaklaşık iki katına çıktığı ifade edildi.
RET GEREKÇELERİ VE REFAKATÇİ SORUNU
Gazze’deki hastalara tedavileri için çıkış izni alabilmeleri konusunda yardım eden PHRI’nın açıklamasında, söz konuşu artışın, Kovid-19 kısıtlamaları ve Mayıs 2021’de İsrail’in Gazze’ye saldırıları gibi sebeplerle Tel Aviv’in bu konudaki politikasını sıkılaştırılmasıyla ilgili olduğu ifade edildi.
Reşit olmayanlara yönelik izin başvurularının yüksek oranda reddedilmesinin başlıca nedenleri arasında, “İsrail’in tıbbi bakım sırasında ebeveynlerinin onlara eşlik etmesine izin vermemesi ve başvurulara ekli tıbbi belgelerde sorun olduğu” iddiasının yer aldığı kaydedildi.
Bu durumda, çıkışına izin verilmeyen çocuk hastadan, refakatçisini değiştirmesinin istendiği, genellikle de ilk dereceden yakını olmadığına işaret edilen açıklamada, İsrail makamları tarafından değerlendirilmek üzere çıkış başvurusunun yeniden gönderilmesinin istendiği kaydedildi.
EBEVEYNLERİNDEN AYRI TEDAVİ SÜRECİNİN OLUMSUZ ETKİLERİ
İsrail Psikiyatristler Derneği Eş Başkanı ve PHRI gönüllüsü tıbbi psikolog Oron Lahak, çocukların hastanede bulunduğu sırada ebeveynlerinden alacağı desteğin önemine işaret ederek, bu desteği, çocuğun üzerine inşa edildiği güven duygusu oluşturulmasının yanı sıra tedaviyi takip eden fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel gelişim için de gerekli olduğu bilgisini paylaştı.
PHRI’nın İşgal Altındaki Topraklar Bölümü Müdürü Gade Mücadele ise milyonlarca insanın hayatını mahveden, insan yaşamına mal olan Gazze Şeridi’ndeki ablukanın 16 yıldır devam ettiğine dikkati çekti.
İsrail’in devam edegelen tehlikeli bir suçun ortağı olduğunu ifade eden Mücadele, reşit olmayanlar başta olmak üzere hastalara zarar vermenin ablukanın en tehlikeli yönlerinden sadece biri olduğunu aktardı.
Mücadele, İsrail’in Gazze Şeridi dışındaki hastanelere sevk edilen çocukların tamamına, ebeveynlerinden en az birinin refakatiyle tedaviye zamanında erişmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.
İsrail’in 2006’dan bu yana kara, deniz ve havadan abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi sakinlerinin çoğu, bölgedeki imkanların kısıtlı olmasından dolayı tedavi için Kudüs, Batı Şeria ve İsrail gibi bölge dışındaki tedavi olanaklarına bağlı kalıyor.