Ancak, hala birçok ortamda yasağında sanki bir siyasi irade üzerinden üzeri kapanması gereken bir olay gibi irdelendiğini görüyoruz. Bu çok ahlaksız, insanlığa sığmayan bir yaklaşım.
Diğer bir durum ise kendilerini gazeteci ve yorumcu olarak gören birçok kişinin Diyarbakır’ın bir zamanlar varoşu olan Bağlar İlçesini bilmedikleri ortada. Sahada olan yerel iletişimden tüm bilgileri alıp kanallarında onların dediklerini sizlere bizlere anlatıyorlar. Bölgeyi bilmiyorlar dediğim gibi sıcak koltuklarından kalkıp yıllarca o bölgenin derdini bilmeyenler birçoğu yerel gazetecilerden aldıkları bilgilerle konuşuyorlar, tabi ki istisnalar kaideyi bozmaz.
Narin’in 8 Eylül 2024 tarihinde ne yazık ki öldürüldüğünü, dere yatağında bulunduğuna dair İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın attığı tweet üzerine öğrenmiş olduk.
Köy suskun zaten herkes birbirinin akrabası. Bir evde konuşulan her konu olduğu gibi, kaba tabiri ile “yellensen” herkesin haberi oluyor. Şunu görüyorum haberi olmayanın istisnalar hariç “sağır” olacağına inanmak gerekiyor.
Neden diye soracaksınız! Küçük Narin’i aramak için birçok yerden ekiplerin gelmesi, jandarmanın hummalı çalışması ve sosyal medya baskısıyla yoğun bir tempo var oldu.
Ancak, ilginç olan bir olay 6 Eylül 2024 Cuma günü Tavşantepe Köyünün ahalisinin Cuma namazında yaşanıyor. Cuma namazını kıldıran köyün imamı, dualarını ediyor, fakat olayın akışına istinaden üzgünlüğü dile getirmek için “Kızımız yavrumuz Narin yok, Allah tez zamanda bulunmasını nasip etsin, bu olaya göz yumanlar, bilip de söylemeyenleri var ise, Allah onları kahrı-perişan etsin” ifadelerinde bulunuyor. Ne acıdır ki bu dua üzerine “âmin ”sesi çok cılız çıktığını duyduk ve biliyoruz.
Köyün imamının gözle görünen bu duruma çomak sokması konunun ne kadar vahim bir tezahür olduğunu gösteriyor.
Bağlar İlçesinin, Tavşantepe Köyünde 6 Eylül 2024 tarihinde kılınan Cuma namazında köy imamının okuduğu bu dua, bize şu gerçeği hatırlattı. Gerçek olan her şeyi söyleyenlere itibar edilmediği gibi söyleyen İmam da olsa “Her Duaya Amin” denilmeyeceğini menfaatçi düzenin kayığına binenlerin, canilerin, Allah korkusu olmayanların söylemeyeceğini gördük, yaşadığımız zaman dilimi içinde bu görüntüleri her daim an ve an yaşıyor ve karşılaşıyoruz.
Bizden Bu Kadar.
Selam ve Saygılar,
Metin ŞENDİL