Bakan Kurum’un açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Bizim bu hafta oldukça yoğundu. 1 Haziran’da Van Gölümüzü kurtarma eylem planı gerçekleştirdiğimiz çok önemli bir projemiz vardı. Van Gölü için bu çok önemli. NASA’da çekilen fotoğrafla birinci oldu. Van Gölü ve etrafını koruma altına aldık.
2 Haziran’da BM’nin Habitat Direktörü ülkemizi ziyaret etti. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’ye ödül verdiler.
Cuma günü Zonguldak’taydık. Çok önemli çevre projelerimizin açılışını gerçekleştirdik.
MARMARA’DA MÜSİLAJ SEFERBERLİĞİ
Müsilajla alakalı çalışmalarımızı yürüttük. Bu çerçevede çok kapsamlı, kapsayıcı, ortak akılla ve bilim insanlarımızın olduğu bir çalıştay süreci başlattık.
Buradaki kirliliğin ana kaynakları nedir, bundan sonraki adımlarımızı ona göre belirlememiz gerekir diye çalıştay başlattık.
Belediyelerimizin, hocalarımızın katıldığı Marmara bölgesinde ne kadar il varsa yetkililerin katıldığı bu çalışmayı yaptık. 22 maddelik bir eylem planı açıkladık.
Buradaki çalışmaları 3 başlıkla özetleyebiliriz. Marmara en sıcak denizimiz konumunda. Deniz sıcalıklığı 2,5 derece artmış durumda. Sıcaklığın artması ana etkenlerden bir tanesi.
Marmara Denizi’nin durağan yapısı önemli rol aynıyor. Üçüncü olarak da azot ve fosforun bolluğu. Denizdeki mikroorganizmalar azot ve fosforu yiyerek şişiyorlar. Bunlar öldükten sonra denizin yüzeyine çıkıyor.
Evsel ve sanayi atıklardan kaynaklı denize bırakılan kirlilik etkili oluyor. Yayılı kaynaklar var. Zirai kaynaklar, hayvansal atıklar, gemiden kaynaklı kirleticiler var. Mikrobiyolojik kirlilikler öne çıkıyor.
Bir eylem planı hazırladık. Azot miktarını azaltmak bilim insanlarımızca bize tavsiye edilen bir yöntemdi. Marmara Denizi 5 yıl içinde eski haline gelecek.
Bilim insanlarımızın katkısıyla hem denizin yüzeyinden hem altından numuneler aldık. Arıtma tesislerinin incelemesini yapıyoruz. Bu çalışmalar netince 22 maddelik bir eylem planı hazırladık.
En önemli konumuz atık su arıtma tesislerinin kalitesini yukarı çekmek. Mevcuttaki tesisleri bu seviyeye getirmek zorundayız. Marmara’da yaklaşık yüzde 55’i ön arıtma tesisimiz var. Bu işletmelerden arıtılan sular geri kullanılamıyor. Bir de biyolojik arıtmalarımız var. Bu yüzde yaklaşık 40’ına geliyor. Bizim tamamını ileri biyolojik arıtmaya getirmemiz gerekir.
Su kaynakları bakımından diğer ülkelere göre zengin bir ülkeyiz. Ancak iklim değişikliği ile birlikte su kıtlığı yaşayabiliriz.
Hazırladığımız 22 eylem planını herkesin fikrini alarak tartıştık. Bu çerçevede atık su arıtma tesisini yüzde azotu azaltacak şekilde dönüştürülmesi için bir plan hazırladık.
3 yıl içinde Marmara’da azot seviyesini azaltmak adına tesislerimizi dönüştüreceğiz. Belediyelerimizle de konuştuk.
Ayrıntılar geliyor…