Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde saat 4.17’de 7,7 öğlen ise 7,6 büyüklüğünde depremler olurken, Gaziantep’te de büyüklükleri 6,4 ile 6,5 olan iki deprem meydana geldi. Depremler Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya, Adana, Elazığ dışında; Suriye, Kıbrıs adası, Irak, Mısır ve Lübnan’da hissedildi ve yıkıma yol açtı.
Saatler, günler ilerledikçe, Türkiye’nin ne kadar büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığının detayları daha da netleşiyor. Peki deprem neden bu kadar yıkıcı oldu? Yabancı basın, 7,7 büyüklüğündeki depremin son yıllarda dünyayı vuran en şiddetli sarsıntılardan biri olduğuna dikkati çekiyor.
Uzmanlardan alınan görüş doğrultusunda, bölgeyi vuran depremin, dünya genelinde son 10 yılda gerçekleşen en büyük sarsıntılardan biri olduğu vurgulandı.
Depremin merkez üssünün yüzeye ve yerleşim yerlerine yakın olmasının, yıkımı artırdığına değinildi.
DOĞRULTULU ATILIMLI FAYDA YAŞANMIŞ EN ŞİDDETLİ DEPREMLERDEN BİRİ
İngiliz Telegraph gazetesi, 7,7 büyüklüğündeki depremin, doğrultulu atılımlı fayda gerçekleştiğini yazdı. Doğrultulu atılımlı faylarda, iki tektonik tabakanın yukarı aşağı yerine; yatay olarak hareket ettiğinin altı çizildi. Depremde, tektonik tabakalardan birinin doğuya diğerin batıya doğru hareket ettiği belirtildi. 7,7 büyüklüğündeki depremin, karada, doğrultulu atılımlı faylarda meydana gelen en şiddetli sarsıntılardan biri olduğuna dikkat çekildi.
FAY HATTINDA STRES BİRİKİMİ ÇOK YÜKSEKTİ
Telegraph gazetesi, depremin meydana geldiği Doğu Anadolu fay hattında 20. yüzyıl boyunca büyük sismik hareketler oluşmadığını da yazdı. Bu nedenle fayda stres birikiminin yoğun olduğu belirtildi. Depremde, Arap levhasıyla Anadolu levhası arasında yaklaşık 100 kilometrelik bir fay kırılması meydana geldi.
SSCB’NİN NÜKLEER PATLAMA TESTİ
Telegraph’a göre; Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğündeki deprem, Sovyetler Birliği’nin 1961’de gerçekleştirdiği dünyanın en büyük nükleer patlama testine eşdeğer enerji açığa çıkardı.
7,7 ve 7,6’lık iki depremin arka arkaya gerçekleşmesinin de eşine az rastlanır bir durum olduğunun altı çizildi.
Sovyetlet Birliği’nin nükleer silahlanma yarışı sırasında 1956 ile 1961 yılları arasında geliştirdiği ve Hiroşima’ya atılan atom bombasından 3 bin 300 kat daha güçlü olduğu belirtilen “Çar Bombası”, dünyanın en büyük hidrojen bombası olarak biliniyor.
50 milyon ton konvansiyonel patlayıcı gücünde olan hidrojen bombası, 1961 yılı ekim ayında Kuzey Kutup Dairesi üzerindeki Novaya Zemlya takım adalarında 4 bin metre yükseklikte yapılan bir testle patlatılmıştı.
Bombanın patlatılması sonucu oluşan devasa ateş topu ve 60 kilometre yüksekliğe ulaştığı ifade edilen mantar biçimindeki bulut kütlesi görülmüştü.