Danimarka basını, resmi verilere dayandırarak verdiği haberinde, yine aynı gerekçeyle çok sayıda Suriyelinin sığınma başvurusunun reddedildiğini duyurdu.
Bununla birlikte hükümetin aldığı kararın önemli bır kısmının yargı tarafından bozulduğu aktarıldı.
Dagbladet Information gazetesine göre Göçmen Temyiz Kurulu, Göçmen Hizmetleri İdaresi’nin oturma izni iptal edilenlerin ocak ve mayıs ayları arasında yaptıkları başvuruların yüzde 71’ini kabul ederek, bu kişilerin ülkede kalmasına imkan sağladı.
Göçmen Temyiz Kurulu, yine ocak ve mayıs ayları arasında, sığınma başvurusu reddedilen 76 Suriyeli içinde 54’ü için verilen kararı bozdu. Bu durum Aralık 2012’de temyizde bozulan ret kararı oranında yüzde 43’lük bir artışa işaret etti.
O dönemde Göçmen Temyiz Kurulu Başkanı Ib Hounsgaard bozulan karar oranının çok yüksek olduğuna dkkat çekmiş ve bu durumun sadece oturum izni geri alınan ya da reddedilenler için değil, genel anlamda durumla ilgili belirsizlik yarattığını vurgulamıştı.
GÖÇ HİZMETLERİ NE DİYOR?
Danimarka Göç Hizmetleri Başkan Yardımcısı Henrik Thomassen bilgi talebine ilişkin yazılı açıklamasında kurumun Temyiz Kurulu’nun görüşlerine bağlı kaldığını belirtti ve ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarıyla ilgili bilgiler konusunda da yakından takipte olduğunu ifade etti.
Göçmen Hizmetleri İdaresi ile Temyiz Kurulu kararları arasında yaklaşık altı ay gecikme bulunduğuna dikkat çeken Thomassen, bu durumun temyiz kararları alınırken daha fazla bilgi toplama zamanı olduğunu ve bunun da kararın bozulmasına sebep olabildiğini ileri sürdü.
Avrupa Parlamentosu’nda ocak ayında yapılan bir oturumda dönemin Göç Bakanı Mattias Tesfaye aşırı sağ milletvekillerinin dışında diğer parlamenterlerden Danimarka hükümetinin Şam bölgesinin geri dönmek için güvenli hale geldiği gerekçesiyle bazı Suriyeli mültecileri geri göndermedeki ısrarı konusunda eleştirilmişti.
Hükümetin bu politikası Danimarka’daki Suriyelilerin mülteci statülerinin geri çekilmesine yol açmış ve sığınma arayışındakileri Danimarka’nın kötü anılan ayrılma ve ülkeden çıkarma merkezlerine mahkum etmişti.
Danimarka’nın bu politikası ülkenin birçok kentinde protesto edilmişti.