Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASSAM) Başkanı Prof. Dr. Hasan Oktay, Sırbistan – Kosova sınırında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Ukrayna krizinin ardından balkanlarda yeni bir kıvılcım beklendiğini bildiren Oktay, “Birinci Dünya Savaşı da bir Sırp öğrencinin cinayet işlemesiyle başlamıştı. Yeni bir dünya savaşının tetiğini Sırplar çekecek mi sorusu dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Kosova, Sırbistan’dan en son ayrılan devlet olarak Sırbistan tarafından tanınmadığı için Sırbistan ile Kosova arasında birçok kriz söz konusu. Bunlardan bir tanesi de Kosova’nın kuzey batısında Mitroviça Sırp nüfus kendisini Kosova’ya değil hala Sırbistan’a ait hissediyor” açıklamasında bulundu.
TEMEL SORUN BAĞIMSIZLIK
Kosova’nın Sırbistan’dan giriş yapan bütün araçların geçici Kosova plakası kullanması gerektiğiyle ilgili bir karar çıkardığını hatırlatan Oktay, “Kosova’daki sarp kökenli insanların Kosova’yı devlet olarak benimsemesi için yapılan bu düzenlemeye tepki olarak bölgede gerginlik oluştu. Bunun temelinde yatan Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılması ve Sırbistan’ın Kosova’yı tanımaması. Kosova’da Müslüman ve Arnavut nüfusun fazla olması ve ABD’nin NATO üssünün bölgede olması” ifadelerini kullandı.
“BU PROBLEMİ ANCAK ERDOĞAN’LA PUTİN ÇÖZEBİLİR”
Prof. Dr. Oktay, Türkiye’nin burada üzerine düşen önemli görevleri olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Önümüzdeki günlerde Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşecek olması. Kosova krizini gündeme getirme sürecini hızlandıracak. Çünkü bu problemi ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Putin çözebilir. Kosova’daki bu gerginliğin Bosna Hersek’e sıçraması söz konusu. Şu anda Bosna Hersek’in Sırp Cumhurbaşkanı Milorad Dodik’in, kendi dönem başkanlığında Bosna Sırplarını Sırbistan’a bağlamak için Kosova krizini tırmandıracaklar. Kosova krizinde ortaya çıkacak olan sonuçlardan hareketle belki önümüzdeki günlerde Bosna Hersek’in bölünmesiyle karşı karşıya kalacağız.”
“BALKANLARDA YENİDEN TÜRKÇE KONUŞULMASI İÇİN TÜRKİYE BARIŞI TESİS ETMELİ”
Türkiye’nin Müslüman azınlıklarını ve Türk unsularının bölgede sağlıklı bir şekilde yaşayabilme adına barışı tesis etmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Oktay, “Tekrar Türkçe’yi Balkanlarda konuşur hale getirmeli. Eğer Türkçe’yi orada tekrar konuşur hale getiremezsek Balkanlardaki Müslümanlar bu gerginlikte kendilerine yeni sığınacak limanlar bulacak” dedi.