Ukrayna’nın Buça kentinde ortaya çıkan toplu mezarlar, Rus işgali vahşetinin ulaştığı boyutu yeniden gözler önüne serdi. Kentte şimdilik 400 kişinin cesedine ulaşıldığı açıklanırken bölgedeki çalışmalar sürüyor.
Konuyla ilgili Haber7.com’daki köşesinde değerlendirmelerde bulunan Kanal 7 Dış Haberler Koordinatörü Taha Dağlı, Buça katliamı gibi dünyanın pek çok noktasında varlığı bilinen toplu mezarların gün yüzüne çıkartılması çağrısında bulundu.
RUSYA SAVAŞ SUÇLUSU OLABİLİR
Taha Dağlı, bulunan toplu mezarlar ile Rusya’nın savaş suçlusu haline gelebileceği, bu durum üzerinde araştırmaların yapılacağını ifade etti:
“Ukrayna’nın Bucha kentinde toplu mezarlar ortaya çıktı.
Zelenskiy öfkeli.
Batı’yı Rusya’ya karşı daha sert olmaya davet ediyor.
Haklı.
BM soruşturma başlatıyor.
Belli ki önümüzdeki günlerde Bucha’daki toplu mezarları konuşacağız.
Rusya bu katliam nedeniyle savaş suçlusu ilan edilebilir.
Ruslar ise Bucha’daki toplu mezar meselesinin bir provokasyon olduğunu iddia ediyor.
Suçu üslenmiyorlar haliyle.
Ukrayna tarafının bir tezgahı olduğunu öne sürüyorlar.”
DEAŞ YAPTI DENİLDİ, 6 YIL SONRA ORTAYA ÇIKTI
Dağlı, toplu mezarların ilk kez Ukrayna’da bulunmadığı, Suriye’de ABD’nin DEAŞ’a karşı yürütülen operasyonlar sonrasında ortaya çıkarılan cesetlere değindi:
“Ortada toplu mezarlar var.
İçlerinde de cesetler.
Ama Ukrayna’da ortaya çıkan bu manzara ilk değil.”
Henüz haftalar önce Irak’ın Musul kentinde yeni toplu mezarlar ortaya çıktı.
DAEŞ terör örgütü yaptı, denildi.
2016’daki ABD’nin PKK ve Haşdi Şabi teröristleriyle birlikte Musul’u DAEŞ teröristlerinden kurtarmak üzere gerçekleştirdiği ve Musul’da taş üstünde taş bırakılmayan operasyonda meydana gelmiş o katliam.
6 yıl sonra bulundu cesetler.”
BUÇA’DA WAGNER İDDİASI
Taha Dağlı Buça’da gerçekleştirilen katliamın arkasında Wagner’in bulunma ihtimalini değerlendirdi. Wagner birliklerinin son olarak Libya Terhune’de bulunan toplu mezarlarda parmağının bulunduğu ortaya çıkmıştı. Dağlı konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bucha’daki toplu mezarlarla ilgili Wagner adlı Rus paralı şirkete bağlı milislerin adı zikrediliyor.
Doğru.
Çünkü Wagner milisleri bu konuda tecrübeliler.
2020’de TSK’nın desteğiyle Libya’nın başkenti Trablus, darbeci Hafter’den kurtarılmıştı.
Sonrasında Terhune kentinde toplu mezarlar bulundu.
Libyalı masumlar katledilmiş, çukurlara atılmıştı.
Toplu mezarların hemen yakınındaki binalarda yapılan aramalarda Wagner’lere ait oldukları anlaşılan Rusça çok sayıda belge bulunmuştu.
Türkiye ve Libya’daki meşru hükümetin dışında kimse oralı bile olmadı.
Terhune’de bulunan toplu mezarların üzeri örtüldü.
Wagner ve Rusya deyince Suriye’de de çok sayıda sabıka görüyoruz.
Halep’teki katliamlar mesela. Bulunan toplu mezarlar.
Batı dünyası Ukrayna’da Ruslar katliam yapınca öfkeleniyor ama Halep’te yapılınca umursamıyor.”
PKK VE İSRAİL ÖRNEKLERİ
Toplu mezarlar konusunun Ukrayna ile sınırlı kalmadığını söyleyen Dağlı, PKK’nın Afrin’de İsrail’in Batı Şeria’da, Hayfa’da gerçekleştirilen katliamlarda sivillerin toplu mezarlara gömüldüğünü belirtirken, Batı’nın bu konudaki tutumunu eleştirdi.
“Yine Suriye’den örnek verelim.
Afrin kenti 2018’de Türkiye tarafından terörden arındırıldı.
Afrin’de PKK teröristlerinin sivilleri öldürüp, çukurlara attığı ortaya çıktı.
Türkiye katliamı belgeledi ama Batı’dan tek ses bile çıkmadı.
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Bucha’daki toplu mezarlarla ilgili Rusya’ya çok sert tepki gösterdi, Rus ordusu savaş suçu işlemiştir, dedi.
Evet doğru söylüyor.
Ama ya kendileri?
Bundan tam 20 yıl önce Nisan ayının ilk günleriydi.
İkinci intifada zamanıydı.
İsrail askerleri Batı Şeria’da Cenin mülteci kampında katliam yaptı.
250 ceset bulundu.
Toplu mezar kazıp, o Filistinlileri gömemeden suçüstü yakalandılar.
Ama kimse oralı bile olmadı.
1948’e gidelim.
İsrail işgal devletinin kurulduğu Mayıs ayında Hayfa kentinde 200 Filistinli katledildi. Varillere doldurulan cesetler Tantura köyünde denize yakın bir noktaya gömüldü. Şimdi orası Hayfa’nın en ünlü plajı.
Aradan tam 74 yıl geçti.
Ocak ayında Haaretz gazetesi, o katliamın belgelerini yayınladı.
Yani İsrail kendi katliamını kendi ağzıyla itiraf etti.
Ama buna rağmen ses çıkmadı.”
“BOSNA’NIN HESABI SORULDU MU?”
Toplu mezarlar denilince vahşetin merkezi olarak bilinen Bosna’da, Srebrenitsa katliamından yıllar sonra bile halen toplu mezarlar gün yüzüne çıkıyor. Dağlı, bu konuda Batı’nın iki yüzlü davrandığına dikkat çekerek “Rusya en ağır ceza ile cezalandırılsın ancak diğer katliamların üstü örtülmesin” dedi.
“Toplu mezar denince elbette ilk akla gelen Bosna.
Srebrenisa’da hala toprak altından cesetler fışkırıyor.
Cinayetler ortada, belgeli, katiller ortada ama hesabı soruldu mu?
Hayır.
Ukrayna’da olup bitenler araştırılsın. Rusya’ya en ağır ceza kesilsin.
Ama Libya’da, Filistin’de, Suriye’de, Irak’taki toplu mezarlar da iyice bir eşelensin, rasgele bulunduktan veya kazıldıktan sonra ortaya çıkan katliamların üzerleri örtülmesin.”