İşgal rejimindeki Ortodoks Yahudiler, Yom Kippur adını verdikleri arınma törenlerinde günahlarını tavuklara yükleyerek günahlarından kurtulduklarını düşünmeye devam ediyor.
Yahudi dininin en kutsal günü olarak kabul edilen Yom Kippur (Kefaret Günü) öncesinde binlerce tavuk satıldı.
Tavuklara eziyet ederek onlara günahlarını aktardıklarını düşünen Ortodoks Yahudilerin düştükleri halin acınası oluşu ve batıl inançların temel itikadı nasıl sarstığı bir kez daha görüldü.
Günahlarından arındıklarını iddia ederek başlarının üzerinde dolaştırdıkları tavuklara günahlarını (sembolik anlamda) yükleyen Yahudilerin arınma seremonileri tüm hızıyla devam ediyor.
Yom Kippur gününe Yahudilerin nasıl baktığını ve yorumladığını şu cümlelerde görebiliyoruz: “Yom Kipur bir huşu günüdür. Yine de Talmud onu yılın en neşeli günlerinden biri olarak adlandırır. Çünkü verdiği mesaj, nefes aldığımız sürece yaşamlarımız hakkında nihai bir hüküm olmadığıdır. Tefila, teşuva ve tsedaka, kötü hükmü tersine çevirme gücüne sahiptir. Tanrı bize özgür irade vermiş ve böylece kötüden iyiye dönme gücü bahşetmiştir. O bize bir Kefaret Günü ve böylece hatalarımızı silme ve bağışlanma şansı vermiştir.”
Şüphesiz Allah merhamet sahibidir. Yine de Yahudilerin inandığının aksine Allah’a iman ve itaat için İslam son din olarak Hz. Muhammed ile beraber emredilmiştir. Yahudiler ise İslam’a sırtlarını dönmekle kalmayıp İslam’a karşı savaşa girişerek hayatlarını Allah’ın emrinden uzakta kılmayı tercih etmişlerdir.
Allah’tan söz almış gibi batıl inançları ekseninde çarpıttıkları kutsal metinlerine, uygun hareket ettiklerini iddia eden Yahudilerin rezillikleri ve zulümleri günden güne devam ederken, bir tavuğa yüklemeye çalıştıkları günahlarının elbette Allah tarafından karşılığının verileceğine inanıyoruz.
Filistin’de ve dünyanın birçok yerinde Müslümanlara ve diğer inanç grubunda bulunanlara nasıl davrandıkları her kesimin malumu olan ve kendilerini kurtarılmış zanneden zavallıların bu dünyadaki hali oldukça acınası görünmüyor mu?
Bakara suresi 62. Ayette: “Şüphesiz iman edenler, Yahudi olanlar, Hristiyan ve Sabiîlerden her kim Allah’a ve Ahiret Günü’ne iman eder ve salih amel yaparsa onlara Rableri katında ecirler vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.” denirken Bakara 111. Ayeti kerimesinde de: “Dediler ki: “Cennete, Yahudi veya Hristiyan olanlardan başkası girmeyecek.” Bu, onların kuruntusudur. De ki: “Doğru sözlü iseniz (içinde hiçbir şüphe olmayan kesin) kanıtınızı getirin (bakalım)!” denilmekte.
Tavukları kendileri için kurtuluş aracı olarak gören Yahudilerin Allah’ın ayetlerini inkar edişlerine bir kez daha şahitlik ederken, Rabbimizin şu ayeti kerimesi de Yahudilerin şu anki halini çok güzel özetliyor: “Yahudi olanlara, daha önce sana anlattığımız şeyleri haram kıldık. Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar kendilerine zulmetmekteydiler. (Nahl 118)”
YAHUDİLER YOM KİPPUR’DA NELER YAPAR?
Yom Kippur gününün önemli olmasında: Tişri ayının 10. günü, Hz. Musa’nın, ikinci On Emir tabletleri ile Sina Dağından indiği ve İsrailoğulları’na Tanrı’nın onları altın buzağı günahından dolayı affettiği müjdesini verdiği kabul edilir.
BİR ADET OLARAK KAPARA: TAVUK KESMEK
Yahudiler’in yayın organlarından Şalom’da Yom Kippur günü şu şekilde anlatılır: “Yom Kipur’dan önceki günlerde yapılan kapara âdetinde, geleneksel olarak canlı bir tavuk, ya da bir miktar para, insanın başının üstünde döndürülüp, kapara duası edilerek kefaret olarak ilan edilir. Yad-Kapara bölümü telefonla aranılarak yerine getirilebilir. Tavuk kesmek veya bunu karşılayacak miktarda sadaka vermek, kaparanın sadece görünen kısmını oluşturur. Kaparanın tam olması için yaptığımız kaparanın veya verdiğimiz sadakanın bizi samimiyetle teşuva yapmaya, içimizdeki ‘iyi’ ile buluşmaya motive etmesi gerekir. Yom Kipur’dan önce mezarlığa gidip artık aramızda olmayan yakınlarımızı ziyaret etme âdeti vardır. 9 Tişri (bu yıl 15 Eylül Çarşamba) gün batımından 10 Tişri (bu yıl 16 Eylül Perşembe) yıldızlar çıkana kadar oruç tutulur, dua edilir ve geçtiğimiz seneki hayatımız üzerine samimi bir içsel muhasebe yapılır. Şabat’ta yasaklarına ek olarak yaklaşık 25 saat boyunca yemek içmek, soğuk suyla da olsa yıkanmak, ağzı çalkalamak eşler arası ilişkide bulunmak, vücuda ferahlatıcı losyonlar sürmek, deri ayakkabı giymek yasaktır.”