Birinci sınıf öğrencileri okumayı öğrendiği zaman öğretmenlerinden kurdeleler alırlardı. O günler geride kaldı. Koronavirüs ile minikler artık uzaktan eğitim görüyor. En büyük sıkıntıyı bu yaş aralığı çekiyor. Uzmanlar uyarıyor; en büyük görev aileye düşüyor. Yüz yüze eğitimde harflerin yazımı, sesleri konusunda öğretmenler öğrencilerine anında destek olabiliyorken uzaktan eğitimde neredeyse bu seçenek imkânsız. Bu yaşta oluşan sıkıntılar öğrencide yıllar boyunca büyüyerek devam ediyor. Eğitim performansını ciddi şekilde etkiliyor. Eğitim sistemimizdeki değişiklikler ise sıkıntıları daha da artırıyor. Harflerin yazılışı ve telaffuzu için ailelerin gördüğü eğitim ile çocukların şu andaki sistemi birbirinden oldukça uzak. Öğretmene destek olmak isterken çocuğun harfleri yanlış öğrenmesine sebep olan bazı veliler işi daha da güçleştiriyor.
AİLE NEDEN Mİ ÖNEMLİ?
Miniklerin uzaktan eğitimi ile aileler arasındaki eşitsizlik de gün yüzüne çıkıyor. Maddi durumu ve eğitimi iyi olan aileler sürekli öğretmen ile irtibat hâlinde olup gerekli takibi yapıyor. Çocuğun eksikliğini gidermek için özel hoca tutan aileler bile var… Maddi durumu kötü olan ya da çalışan aileler ise gerekli desteği veremiyor. Öğrenciler arasındaki makas daha bu yıllarda kendini gösteriyor.
PSİKOLOG: BASKI KURULMAMALI
Klinik psikolog Emre Konuk “Bu süreçten belki de en olumsuz etkilenen öğrenci grubu ilkokula yeni başlayanlar… Bütün hayatımız boyunca eğitim-öğretim hayatımızda ilk tecrübelerimizin yeri hayati bir öneme sahiptir. Bu ilk zamanlarda öğrenmenin keyifli bir şey olduğu algısını çocuklara verebilmek çok kıymetlidir. O sebeple onlara baskı kurmadan, öğrendiği her yeni şeyden sonra güzel sözlerle ve neşeyle onu takdir ederek onların yolculuğuna ortak olmak gerekir. ‘Her geçen gün yeni şeyler öğreniyorsun, büyüyorsun, merak ediyorsun, sorular soruyorsun. Seni böyle görmek beni çok mutlu ediyor. Gurur duyuyorum seninle’ gibi ifadelerle onları desteklemeliyiz” dedi.
ÖĞRETMENLER: TELAFİ ŞART
Öğretmen Yılmaz Aydın “Eğitim hayatlarının birinci sınıfında gerekli öğrenme desteğini alan, anlatılanı kavrayan ve başaracağını hisseden çocuklar öğrencilik konusunda kendilerine güvenecek; anlatılanları kavrayamayan, ailesinden ya da öğretmeninden gerekli desteği bulamayanlar ise daha ilk yılda öz güvenlerini yitireceklerdir. Maalesef uzaktan eğitimde şu ana kadar öz güvenlerini kaybedenlerin sayısı oldukça fazla. Bu çocuklar geçen yıl anaokulun ikinci döneminde de bir eğitim almadılar. Öğrenme kayıpları için yüz yüze eğitimle telafiler mutlaka yapılmalı. Gerekirse yaz tatilinin bir kısmı bile alınabilir” dedi.
VELİLER: KAYBIN FARKINDAYIZ
Zeynep Ö: Çocuğum tek başına yapamadığı için onunla derse giriyor çıkıyorum. Gerekli desteği vermeye çalışıyorum ama ne kadar başarıyoruz, o soru işareti… Derste her evden farklı bir ses geliyor. Zaten öğretmen o ortama hâkim olana kadar dersin yarısı bitiyor.
Dilşa K: Harfleri öğrenmesi dert, telaffuzu ayrı bir dert. Böyle yürümüyor herkes farkında. Biriyle ilgilenirken diğer çocuğumun dersi başlıyor. Onu takip etmek imkânsız. Bir sene boşuna kayıp gidiyor. Ama elden bir şey gelmiyor.
BAKAN SELÇUK: ÖĞRENECEKLER
Millî Eğitim Bakanı Selçuk, uzaktan eğitim sürecinde çocuklarının okuma yazmayı öğrenemeyeceğinden endişe duyan velilere seslenmişti. Selçuk şunları söylemişti: ‘Bak arkadaşın okudu, sen geç kaldın, bak şu ne güzel yazıyor’ demeyin. Benim bu yılki birinci sınıf çocuklarım da okuma yazmayı normal zamandaki gibi öğrenecekler. Kimi uzaktan eğitimle kimi yüz yüze… Kimi erken kimi geç… Kimi takılarak kimi akıcı… Ama öğrenecekler.
BUNLARA DİKKAT!
Okuma yazma sabır isteyen bir süreç
∂ Çocuğa harf öğretimini sadece öğretmen yapmalı. Veliler kesinlikle harf öğretmemeli. Çünkü oluşabilecek en küçük yanlış öğrenme, ileride önemli problemlere yol açabilir.
∂ Sınıflarda çocukların öğrenmelerini pekiştirecek panolar kullanılır. Okul ortamı olmadığı için bu fonksiyonu yerine getirecek ortamlar oluşturabilirsiniz.
∂ Çocuğunuzun öğrendiği harflerden oluşan hece, kelime ve cümle okumaları yapın.
∂ Okuma yazma sabır isteyen zorlu bir süreç. En küçük bir sabırsızlık veya acelecilik, çocuğun motivasyonunun kırılmasına sebep olabilir, okuma yazmadan soğuyabilir.
Türkiye Gazetesi