YÖK Başkanı Prof. Dr. Özvar, basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Gazetecilerin Ukrayna’dan gelen öğrencilere ilişkin sorularını cevaplandıran Prof. Dr. Özvar, YÖK’ten resmi açıklama gelmediği sürece öğrencilerin her türlü spekülasyona kulaklarını kapatmaları gerektiğini söyledi. Birkaç gün içinde Ukrayna’dan gelen öğrencilerin hangi üniversitelere, nasıl başvuracaklarını ilan edeceklerini belirten Özvar, “Yurt dışından yatay geçişle alakalı bütün hükümler bellidir. Herhangi bir yönetmelik maddesini ortadan kaldırmak ya da uygulamamak söz konusu değil. Yönetmelik neyse onlar uygulanacak. YKS’ye girmemiş, puanı olmayan, yurt dışında okuyan öğrencilerimiz var. Bunlar için de biz yükseköğretim alanında ihmal etmedik. Onlar Ukrayna’da herhangi bir üniversitede okuyorlarsa onlara da özel öğrencilik statüsü tanıyoruz. Özel öğrenci statüsünde derslere girebilecekler. Derslerin şartlarını tamamlayan öğrencilere de resmi evrak verilecek. Sınava girmemiş öğrenciler bunu kendi üniversitelerinde değerlendirebilirler” diye konuştu.
‘ÖĞRENCİLERİN BAŞVURULARINI ÜNİVERSİTELER DEĞERLENDİRECEK’
YÖK Başkanı Özvar, Ukrayna’dan gelen öğrencilerin Türkiye’deki yüksek puanlı üniversitelere yerleşeceği yönünde algının sorulması üzerine, “Adalet ve hakkaniyet noktasında doğru bir noktada durmak gerekiyor. Üniversiteler kontenjanlar dahilinde başvuruları alacak. Kontenjan mutlaka olacak. Üniversitelerin kontenjanı ve öğrencilerin ikametgahı ve diğer bazı parametreler dikkate alınmak suretiyle başvurulur üniversitelere yapılacak. Üniversiteler değerlendirecek yatay geçiş başvurularını, bizler de takip edeceğiz” dedi.
Prof. Dr. Özvar, gerek duyulursa Ukrayna’dan gelen öğrenciler için ek bazı derslerin de açılabileceğini söyledi. Bu öğrencileri siyaset malzemesi yapmamak gerektiğini kaydeden Özvar, “Siyasi mücadele, siyasi tartışma başka bir şey, öğrencilerin yükseköğretim hakkından istifade edebilmesi başka bir şey” diye konuştu.
‘TIP FAKÜLTELERİNİN KONTENJANI ARTIRMA GÜNDEMİMİZ YOK’
YÖK Başkanı Özvar, hastanelerdeki doktor açığının giderilmesi için çalışmaları olup olmadığının sorulması üzerine, “Şu anda eğitimin hızlandırılması konusunda bir çalışmamız yok. Eğitim hızlandırılması kaliteyi düşürebilir. Tıp eğitiminde biz kaliteden ödün vermeyiz. YÖK olarak sağlık alanındaki kalite birinci önceliğimiz ama şu olabilir; uzmanlık, TUS sınavlarında, imkanlar ölçüsünde bazı kontenjanların sayıları, üniversitelerin, eğitim-öğretim ve uygulamalarını aksatmayacak, bozmayacak şekilde artırılabilir. Bunun dışında tıpta hızlı bir eğitim yoluyla doktorluk yapabilmek mümkün değil. Tıp eğitimi sabır istiyor. Tıp kontenjanlarımızın gerçekten yeterli düzeyde olduğunu ifade edebilirim. Şu anda kontenjanları artırmak gibi bir gündemimiz, müzakeremiz yok. İlk 45-50 binde öğrenci alan bir sistemimiz var, bunu genişletmek gibi bir gündemimiz yok; ama ihtisasta bazı yeni kolaylıklar sağlanabilir, diye düşünüyoruz. Yurt dışından öğrenci getirmek gibi bir gündemimiz de yok. Tam aksine yurtdışından bizim eğitimimize ciddi bir talep var. Türkiye’de çok kaliteli bir tıp eğitimi veriliyor” dedi.
Hekim sayısına ilişkin azalma tespit edilmesi halinde çalışma başlatabileceklerini kaydeden Özvar, “Devlet hastanelerinde ‘araştırma’ statüsünde uzmanlık yapan hekimlerimiz var. Bu hekimlerimiz ihtiyaç duyulan alanlarda çalıştırılabilir ya da yönlendirilir” diye konuştu.
‘ATANMIŞ REKTÖRE SAYGI DUYMAK LAZIM’
YÖK Başkanı Özvar, Boğaziçi Üniversitesi’nde devam eden eylemlere ilişkin soru üzerine, “Türkiye’de bir üniversiteye bir rektörün nasıl atanacağı konusu Anayasa ve kanunlarda çok açıktır. Bütün öğretim elemanlarının buna saygı göstermesi gerekir, bir mecburiyettir. ‘Rektör nasıl seçilmeli’ tartışması yapılabilir. Şu anda rektör nasıl seçilir bu belli. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın atadığı bir rektör arkadaşımız görev yapıyor. Benim beklentim göreve atanmış rektöre yardım etmek lazım, saygı duymak lazım. Atama yöntemlerinin çok açık ve net olduğu bir ortamda bunları dikkate almadan yapılan tartışmaların üniversiteye fayda sağlayacağına inanmıyorum” dedi.
Öğrenciler arasında herhangi bir sorun olmadığını ve eğitimin devam ettiğini söyleyen Özvar, Boğaziçi Üniversitesi’nden beklentilerinin daha fazla üretkenlik ve verimlilik olduğunu belirtti. Ellerinden gelen bütün desteği vermeye hazır olduklarını söyleyen Özvar, “Biz bu tartışmanın daha fazla uzamasını istemiyoruz. Bu tartışmaları bir kenara koyup, atama tartışmalarını bir kenara koyup asıl gündemimize; akademik üretkenlik, yayın performansı, Türkiye’nin iktisadi kalkınmasına destek verecek, araştırma projelerinin başlatılması gibi üniversitelerin asli gündemine dönmelerini bekliyoruz” diye konuştu.
‘EĞİTİMİN KALİTESİ ÜNİVERSİTEDE BAŞLAR’
YKS’de barajın kaldırılması hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özvar, “Barajın kaldırılmasının ardında yatan sebep şu; biz sınavı bir başarı sıralaması haline getiriyoruz. Öğrenciler daha önceki senelerde olduğu gibi o programda gereken başarıyı sergilemeleri gerekiyor. Bir öğrencinin herhangi bir üniversitede okuyabilmesi için o programa ayrılan kontenjan için başvuran adaylar içerisinde, kontenjan sayısının içine girebilmesi gerekiyor. Tercih tabanını genişletmeyi hedefliyoruz. Birileri hala bunu kaliteye bağlamaya çalışıyor. Eğitimin kalitesi üniversitede başlar” dedi.
’50/D’LİLERE YÖNELİK BİR MEVZUAT ÇALIŞMAMIZ VAR’
Devlet üniversitelerinde 50/d statüsünde doktora yapan araştırma görevlileri hakkında çalışmaları olduğunu belirten YÖK Başkanı Özvar, “Bu arkadaşlarımızın doktoraları bittiğinde araştırma görevliliği de bitiyor. Burada 50/d statüsünde araştırma görevlisi genç arkadaşlarımızın doktoralarını tamamladıktan sonra üniversitelerde bir müddet daha yer bulmalarını sağlayacak, sıkıntılarına bir nebze çare olacak bir düzenleme yaptığımızı, bir müddettir mevzuat çalışması yaptığımızı ifade edebilirim ama içeriğin ne olacağı konusu düzenleme yaptıktan sonra sizlerle paylaşılacak. Bu konuyla Sayın Cumhurbaşkanı’mızın da ilgilenmemizi istedi. Bu konuda çalışma yürütüyoruz. Beklentileri fazla yükseltmeden, bir gayret içerisindeyiz” diye konuştu.