Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri ile olumlu ve yapıcı bir temelde yeni bir dönemin kapılarını araladıklarına inandığını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı‘nın ardından millete seslenen Erdoğan, NATO Zirvesi’nde ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi verdi.
Erdoğan, “Kendisiyle göreve geldikten sonraki ilk yüz yüze temasımız olması bakımından ayrıca önemliydi. Yaklaşık 17 yıllık bir geçmişimiz olan Sayın Biden ile bu defa Amerika Birleşik Devletleri Başkanı sıfatıyla ülkelerimiz arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemi başlatmak üzere bir araya geldik.” diye konuştu.
Erdoğan, bu görüşmede ülkeler arasındaki bilinen sorunların karşılıklı ifade edildiğini ve karşılıklı pozisyonların tekrar ortaya konduğunu vurguladı. Sadece bununla da kalınmadığını dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Asıl bundan sonraki iş birliği alanlarımız hususunda kendisiyle çok daha kapsamlı ve verimli görüş alışverişinde bulunduk. Hem baş başa hem heyetler arası görüşmelerimizde muhatabımızla Amerika ile üstesinden gelemeyecek hiçbir meselemizin bulunmadığı, tam tersine iş birliği alanlarımızın çok daha geniş ve karlı olduğu üzerinde mutabık kaldık. Nitekim Sayın Biden da görüşme sonrası yaptığı açıklamalarda bu yöndeki değerlendirmelerini kamuoyu ile paylaştı.
Amerika ile diyalog kanallarımızı her düzeyde güçlendirmek suretiyle Sayın Biden ile yakaladığımız bu güzel iklimi ülkelerimiz bakımından maksimum faydaya dönüştürmekte kararlıyız. Gerek ikili yaptığımız görüşme gerek daha sonra heyetler arası yapmış olduğumuz görüşmelerle bundan sonraki süreçte belirlediğimiz isimlerle önce kendileri bir araya gelsin, ardından da biz bir araya gelelim kararına vardık.”
İki ülke arasındaki sorun başlıklarının ise karşılıklı hassasiyetler ve beklentiler ekseninde zaman içinde çözüme kavuşacağına inandığının altını çizen Erdoğan, “Türkiye’nin tek talebi, siyasi ve ekonomik her alandaki egemenlik haklarına saygı duyulması, sınırları içinde ve dışında terör örgütleriyle yürüttüğü mücadeleye destek verilmesidir.” dedi.
Erdoğan, bu şartla her ülkeyle olduğu gibi ABD ile de yakın müttefiklik kurmaya ve geliştirmeye hazır olunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin hiçbir devletle kurduğu ilişki diğerlerinin alternatifi değildir, tam tersine iş birliği arayışlarımızın hepsini de kendimiz, muhataplarımız, bölgemiz ve tüm insanlık için birbirlerinin tamamlayıcısı olarak görüyoruz. Bu anlayışla Amerika Birleşik Devletleri ile de olumlu ve yapıcı bir temelde yeni bir dönemin kapılarını araladığımıza inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bölgenin en geç bir yıl içinde yepyeni bir çehreye kavuşmuş olacağına inanıyorum”
NATO Zirvesi’nin yapıldığı Brüksel’den Bakü’ye geçtiklerini anımsatan Erdoğan, sonra da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte işgalden kurtarılan Şuşa şehrine hareket ettiklerini anlattı.
Erdoğan, hem Brüksel’den birlikte geldikleri hem de doğrudan Azerbaycan’a intikal eden heyet üyeleriyle birlikte karayoluyla Şuşa’ya giderken işgal ve savaş döneminin yıkımlarını, acılarını, sonuçlarını bizzat görme imkanı bulduklarını söyledi.
Yaklaşık 30 yıl süren işgal döneminde Karabağ ve gasp edilen Azerbaycan topraklarına tek çivi çakılmadığı gibi, var olan mirasın da hoyratça tahrip edildiğini gördüklerini dile getiren Erdoğan, her tarafın nasıl yıkıldığını ve yakıldığını gördüklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bütün bunlarla beraber, bunların kalkıp dünyaya birinci derecede Batı’ya ‘Gelin, lütfen Karabağ’ı görün. Minsk üçlüsünün özellikle buraları tekrar tekrar görmesi lazım. Gelin, görün. Kim, nereleri 30 yılda ne hale getirmiş, bunu görün. Alt yapının ya hiç olmadığı ya da tümüyle bozulduğu, tarihi ve kültürel eserlerin, evlerin, hatta ağaçların yakılıp yıkıldığı bu güzel coğrafyayı yeniden ayağa kaldırma çalışmalarına da bizzat şahit olduk. Çoğu Türkiye menşeli firmaların 5-6 ay gibi kısa bir sürede bizim Karadeniz bölgemize benzeyen zor bir coğrafyada başardıkları önemli işleri görünce ülkemiz adına gurur duydum.
Yolların açılmaya, tünellerin yapılmaya başlandığı, şehir ve üretim alt yapısının yeniden inşa edildiği bölgenin en geç bir yıl içinde tamamen yepyeni bir çehreye kavuşmuş olacağına inanıyorum. Sayın İlham Aliyev’de bu kararlılığı, bu inancı gördüm. Bununla birlikte de inşallah bu bölgenin bir yıl içerisinde ayağa kalkacağına da şahit olacağız. Bir kartal yuvası gibi kayaların üzerinde kurulu Şuşa’da, Azerbaycanlı kardeşlerimizin azatlık sevincine biz de ortak olduk.”
Gerçekleştirilen ziyaretler hakkında bilgi veren Erdoğan, Cıdır düzünde hayranlık verici bir manzaranın eşliğinde Azerbaycanlı gençlerin sergiledikleri gösterileri izlediklerini belirtti.
“Bir millet iki devlet ruhuna uygun şekilde tedbirlerimizi alıyoruz”
Erdoğan, Şuşa’nın, Karabağ Savaşı’nda en son kurtarılan, en çok mücadele verilen yerlerden biri olduğunu, Azerbaycan tarihine damga vurmuş pek çok sanat, kültür, bilim erbabının Şuşa’dan çıktığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şuşa’daki yüzlerce tarihi eser, bölgeye vurulan Türk mührünü kazımak için vandalca ortadan kaldırılmıştır. Şuşa’nın azatlığa kavuşması, Azerbaycan halkı için sadece bir toprak kazanımı olmanın ötesinde anlama sahiptir. İnşallah, bu güzel şehir başta olmak üzere işgalden kurtarılan tüm Karabağ ve Azerbaycan topraklarının en kısa sürede mamur edilerek bölgenin asıl kimliğine yeniden kavuşturulacağı günler yakındır.” diye konuştu.
Şuşa ile birlikte Fuzuli, Cebrail, Zengilhan, Kubatlı, Laçın, Kerbecel, Ağdan, Hocavend şehirlerinin de aynı şekilde hızla mamur edileceğini ifade eden Erdoğan, “Yıllarca vatan hasreti çeken Azerbaycanlı muhacir kardeşlerimizin en kısa sürede evlerine dönebilmeleri için Türkiye olarak biz de üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz, yapmayı sürdüreceğiz.” dedi.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Karabağ’a yeniden hayat vermenin yanında Azerbaycanlı kardeşlerimizin bir daha böyle felaketler yaşamaması için de bir millet iki devlet ruhuna uygun şekilde tedbirlerimizi alıyoruz. Kardeşim Aliyev ile birlikte imzaladığımız ve dünyaya ilan ettiğimiz Şuşa Beyannamesi ile ilişkilerimizde yeni bir dönemi başlattık.
Bu beyanname çerçevesinde pek çok anlaşmayı çok yakın zamanda Türkiye ve Azerbaycan imza altına alacak, böylece kardeşliğimizin hukuki temelini daha da güçlendireceğiz. Şuşa Başkonsolosluğumuzun da en kısa sürede açılmasından, Zengezür Koridoru’nun bir an önce işlemeye başlamasına kadar gündemimizdeki her bir başlığı kararlılıkla ve hızla hayata geçireceğiz. Önümüzdeki aylarda ülkemizde gerçekleştireceğimiz Yüksek Düzeyli Stratejik İş birliği Konseyi Toplantısı’nda bu hususlarla ilgili somut adımların çoğunu atmayı planlıyoruz.”
Azerbaycan Milli Meclisine misafir olduklarını da dile getiren Erdoğan, “Zafer sevincini oradaki milletvekilleriyle birlikte adeta yeniden yaşadığımız bu ziyarette Azerbaycan’ın hep yanında olduğumuzu, hep yanında olacağımızı tüm dünyaya bir kez daha ilan ettik.” ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Yeşim Sert Karaaslan