Dün birtakım temaslarda bulunmak üzere kalabalık bir heyetle Kıbrıs’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ayağının tozuyla parlamentoda konuştu. Erdoğan bugünse bayram namazı sonrasında Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47. yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen törene katıldı.
“BUNLARDA HEP YALAN HEP YALAN”
Burada tüm dünyaya mesaj veren Cumhurbaşkanı, özellikle Avrupa Birliği’ne tepkiliydi. “Buradan AB’ye sesleniyorum, ne oldu? Siz sözünüzü tuttunuz mu? Bunlarda hep yalan, hep yalan. Bunlarda demokratlık yok. AB, mali ve idari noktada Kuzey Kıbrıs’a desteklerini vereceklerdi. Verdiler mi? Vermediler.” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“SİZDEN İZİN ALACAK DEĞİLİZ”
“Geçen gün beni arıyorlar. ‘Duydum ki ayın 20’sinde KKTC‘de konuşma yapacakmışsınız. Herhalde orada rahatsızlık verici bir konuşma olmaz.’… Bunun iznini sizden alacak değiliz. Ne kadar Türk düşmanı varsa Miçotakis’le belki Amerika’da video konferansta bilemiyorum, bize cevap teşkil edecek konuşmayı yapacaklar. Biz haklıyız. Haklı olduğumuz için de sonuna kadar hakkımızı savunacağız. Bunlarda demokratlık yok. Bu nobran tavrın artık hiç bir hükmü kalmamıştır. Bizden kimse bu noktadan sonra geriye dönüş beklemesin.”
Erdoğan’ın konuşmalarından satır başları:
“Kıbrıs Türk halkının barış ve özgürlüğe kavuşmasını sağlayan harekatın 47. yılında aranızda bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Çifte bayram yaşamanın mutluluğu içindeyiz. 20 Temmuz Zulme son verilen, adaya barışın geldiği kurtuluş günüdür. Hiç tereddüt etmeden bu mücadelede canlarını ortaya koyan aziz şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Türkiye ve KKTC, adada adil bir çözüme kavuşulması için bugüne kadar her türlü çabayı vermiştir.
“ŞIMARIK YAKLAŞIMLARINI SÜRDÜRMEKTE KARARLILAR”
2004 yılında masadan kalkan Rum tarafı çözüm yolunu tıkamayı sürdürüyor. Rum tarafı gerçeklerden kopuk, samimiyetsiz ve şımarık yaklaşımını sürdürmekte ısrarcıdır. Geçmişte hangi niyetleri taşıyorlarsa bugün de meseleye aynı zaviyeden yaklaşıyorlar.
“MARAŞ’TA YENİ BİR DÖNEMİN KAPILARI AÇILACAKTIR”
Türkiye ve KKTC olarak izlediğimiz politika tam bir siyasi kararlılık politikasıdır. Rum tarafının karşı propagandasına rağmen Ersin Tatar’ı Maraş konusunda ortaya koyduğu tutum için ayrıca tebrik ediyorum. Maraş’ta hayat yeniden başlayacaktır. Artık Maraş’ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Yıllardır atıl durumda kalan bu bölge çözümsüzlüğün değil Kıbrıs adasının müreffeh geleceğinin sembolü olacaktır. Yeni mağduriyetler oluşturulmayacaktır.
“AMERİKA’DA BİR KESİM RUMLARLA İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRMEK BAHANESİYLE HAREKETE GEÇTİ”
Rum tarafı sonbaharda sondaj çalışmalarına yeniden başlayacağını duyurdu. Kimin gerginliği arttırdığının muhakemesini uluslararası toplumun vicdanına sunuyorum. Hem içerde hem de dışarda bugünkü ziyaretimizden rahatsızlık duyanlar olduğunu görüyoruz. Bu çevreler ilk günden itibaren ziyaretimizi gölgelemek için ellerinden geleni yaptılar. Amerika’da bir kesim Rumlarla ilişkileri güçlendirmek bahanesiyle harekete geçti. Tescilli Türkiye düşmanlarının olduğu bazı isimler Rumlara desteklerini açıklamak üzere konferans düzenlemişler. Barış Harekatı’nın 47 yıldır hala hazmedilemediği anlaşılıyor. Değil 47, 147 yıl da 247 yıl da sürse Kıbrıs Türk halkı bağımsızlığından ve özgürlüğünden taviz vermeyecek. Onlara bir an önce KKTC’ye gelerek hem buradaki devleti tanımaları çağrısında bulunuyorum. Bizim nazarımızda boş teneke gürültüsünden öte bir kıymeti yoktur. Türkiye ile KKTC’nin kardeşliğini örselemeye kimsenin gücü yetmez.
Biraz sonra farklı alanlarda Kıbrıs Türk’ünün hayatına dokunan projelerin açılışını gerçekleştireceğiz. Bütün zorluklar geçici, KKTC ise kalıcıdır. Mücahitler ve Mehmetçikler bu topraklarda KKTC’nin geleceği için şehit oldular. Bu devlet yeni nesillerle daha da güçlenecek.”