Merhaba,
Yazıma başlamadan önce, İzmir’den 30.10.2020 tarihinde “Son dakika” olarak gelen deprem haberi sallanmamıza neden oldu. Fakat İzmir ilimizin şirin beldesi olan Seferihisar da merkez üssü olan depremin merkezi, Bornova ve Bayraklıda can aldı. 6.8 kuvvetindeki sarsıntının etkisiyle yıkım gerçekleşti. Egenin İncisi İzmir ilimizin geçmiş olsun depremde hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza şifalar dilerim.
97 yıla yakışır bir tanıtım
29 Ekim 1923 geçen hafta içeresinde kutladık, bölgemizde ve yerel belediyeler halkımız 97 yılında “Cumhuriyet” in tanıtımlarını maneviyatı bir günün huzurunda kutladı. Eğlenceli tevazulu tanıtımları göz doldurdu. 97 yıla yakışır anma ve günün önemine ait etkinlikler keyifli coşkulu bir Cumhuriyet in 97 yılını geri bıraktık. Pandemi dönemi salgın sürecinde önlemlerini alarak kurallara uyan başta Belediye ve diğer kamu kuruluşlarına Kartepe’nin sesi olan KartepeBülteni.com haber portalı olarak teşekkür ederiz. Kartepe ve Kocaeli bölgesinde yeni farklı bir internet gazeteciliğinin yüzü olmayı hedefliyoruz. Yeni sinerji alanımızı Kartepe TV de oluşturacağımız, söyleşiler, ekonomi, esnaf, sektörel haberlerimiz ile sürecek, doğru tarafsız haber anlayışımızı gerçek habercilik mantalitesi ile sürdürmeye devam edeceğiz.
Zeybek Başka Güzeldi
Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde, gözlem ve analizlerime dayanarak, 29 Ekim’i biraz daha farklı hale getiren İzmit Belediyesinin gerçekleştirdiği törende sosyal medyadaki, bin kişilik bir ekiple oynanan “Zeybek” oyunu ilgimi çok çekti.
İzmit Belediye Başkanı “Fatma Kaplan Hürriyet Hanımın başını çektiği mütevazi ve tam bir uyum içinde oynadığı zeybeği gerçekten haber değeri olan Cumhuriyetin 97 yılı kutlamaları anlamında önemli buldum. Zeybek başka güzeldi, farklılık ve farkındalık kurumsallık, fikri üretip sonrasında türetip yaratmaktan geçiyor. Bu çalışmanın zikri fikri bu olarak gördüm.
Organizasyondaki bu haber ıskalandı. Ulusal ve yerel birçok kişi atladı diye düşünüyorum. Büyük bir emek vardı. Jeneriği bol videolar ile bırakın ulusalı uluslararası bir 29 Ekim Cumhuriyet resepsiyonu “İZMİT” olurdu.
Hürriyet hanımı sosyal medyadan uzun zamandır takip ediyorum sosyal medya basına verdiği demeçlerden bazen Show mu diyorum ama değil, örneğin Cem Yılmaz daveti tam anlaşılmadığı için kendi içinde bile iş “maddi” duruma düştü. Burada kısa anlamı belirsiz olan başlıkları atmamak gerekir. Ben şahsen bunu eleştirdim sosyal medya üzerinden fakat işin sağlık personelinin son dönemdeki salgının artışı nedeniyle motivasyonunun düzelmesi için ücretsiz bir gösteri yapacağını en sonunda birisi çıktı söyledi öyle ikna oldum. Eleştirilerimde bazı İzmitli vatandaşlarımız CHP’nin trolleri mi desem bilemiyorum, Haber portalımız Kartepe olduğu için sen kendi Belediye Başkanına bak gibi laflar atıldı, bizde gerekli yanıtları verdik.
Basında Hürriyet; Demokratik Muhafazakâr
İzmit Belediye Başkanını diğer bir sloganı sosyal medyada “Basında Hürriyet” bana bu çok yavan gelen yalnızca “Hürriyet Gazetesi” algısını veriyor. Hürriyet Gazetesi böyle bir anahtar kelimeden de çok memnun olduğunu düşünüyorum. Bunu da eleştirdim yine bir “Komşu” ismi ile bir vatandaşımız instagram da eleştirilerini bireysel yaptı. Biraz konuştuk Basında Hürriyet’in anlamını sordum, bana açıkladı ama gerçekten bir şey anlamadım, açıklama şöyle; “Hürriyet adı üstünde özgürlük demek ve aynı zamanda başkanımızın soyadı birleştiği zaman olan güzel ve özgür haberler yani bu ben hırsı değil İzmit’teki özgürlük ve başkanımızın buna bir şey katıp yapması demek…”
Fakat kimse çıkıp özellikle Fatma hanımın basın danışmanı vs. doğru veya yanlış demedi, demek ki doğru diye düşündüm. Gözlem ve analizlerim bana Fatma Kaplan Hürriyet’in siyasi yol haritasını, Belediye Başkanlığındaki olumlu yanlarını okumak için biraz zaman gerekiyor. Fakat kararlı bir yapısı ile “Sosyal Demokratlığı içleştiren ön görü çizgisini Demokratik Muhafazakârlık bağlamında akılcı siyaset yapan bir Başkan olarak gördüm. Fatma hanımın oluşturduğu bu siyasi konjonktörü CHP’nin diğer kesimini rahatsız edecek midir bilenmez?
“Şemsiyemi Tutmasaydım”
Bazen bazı insanlar çok zorda kaldıkları komşu vs. gibi dostlarına, çok önemli anlarda yardım ederler, yardımın gizlisi makbuldür ama bu yaptığı iyiliği devamlı suratına şamar gibi vuranları gördüğünüzde aklımıza Dursun ve Temelin bu hikayesi geldi. Hikâye şöyle, Dursun zengin ve şımarık birisi olmuştu, yağmurlu bir günde şemsiyesinin altına alarak ıslanmaktan kurtardığı Temel’i her gördüğünde; “Ne haber Temel! O gün şemsiyemi tutmasaydım ıslanacaktın.” diyerek başına kakmaktaydı. Temel, Dursun’un bu laflarından sıkılmıştı artık. Yapılan bir iyiliğin bu kadar tekrar edilmesine karşı tahammülü kalmamıştı artık. Temel yine aynı sözleri duyduğu bir gün kendisini gördüğü ilk su birikintisinin içine atarak üzerinde ıslanmadık bir yer bırakmadı. Sonra da Dursun’a dönüp; “O gün şemsiyeni tutmasaydın, en fazla bu kadar ıslanırdım. Sen şemsiyeni tutmadın kabul et, ben de kendimi ıslanmış farz edeyim uşağım” der.
#anlayanadavulzurnaanlamayanasivrisineksaz
Saygı ve Selamlar