Ramazan ayında kilo alımına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Onur Yaprak, “İftarda ağır yağlı yemeklerden, lezzetli ramazan pidesini fazla tüketmekten, şekerli asitli içeceklerden, şekerli hamur tatlılarından uzak durmalıyız. Aksi takdirde uykuda düşen metabolizma hızı ile alınan kalori, yağ ve kiloya dönüşür” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümünden Prof. Dr. Onur Yaprak, Ramazan ayının vazgeçilmezi pidenin tüketiminde dikkat edilmesi gereken hususlara da dikkati çekti.
“SÜTLÜ TATLILARI TERCİH ETMEK DAHA FAYDALI OLACAK”
Prof. Dr. Yaprak, iftar ve sahurda pide tüketiminde ölçülü olmak gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Ramazan ayında genellikle kilo değişimleri gözlenir. 1-2 kiloluk azalma ya da artma şeklinde olabilecek bu kilo değişimleri iftar ve sahurda nasıl beslendiğinize bağlıdır. İftarda ağır yağlı yemeklerden, lezzetli ramazan pidesini fazla tüketmekten, şekerli asitli içeceklerden, şekerli hamur tatlılarından uzak durmalıyız. Sütlü tatlıları tercih etmek daha faydalı olacaktır. Çorba, zeytinyağlı sebze yemeği ve türlü yeşillikler ile yapılmış salata soframızın değişmez ürünleri olmalıdır. Aynı şekilde Anadolu’da geleneksel sahur menüsü olan bol tereyağlı hamur işi yiyeceklerden uzak durmalı, bunun yerine süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmekler gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Aksi takdirde uykuda düşen metabolizma hızı ile alınan kalori yağ ve kiloya dönüşür.”
“DOĞRU BESLENİLDİĞİNDE ORUÇ VÜCUDU TOKSİNLERDEN ARINDIRIYOR”
Ramazanda doğru beslenmenin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Yaprak şöyle konuştu:
“Aldığımız gıdalar ile alınacak enerji miktarını iftarda yüzde 40 ila 50, sahurda yüzde 30 ila 40 ve ara atıştırmalarda ise yüzde 10 ila 20 olacak şekilde düzenlemeliyiz. Bu dönemde bol su içerek böbreklerimizi de korumamız gereklidir. Yapılan bir çalışmada oruç tutan ve tutmayan ve karaciğerde yağlanması olan 2 grup karşılaştırıldığında oruç tutan grupta insülin direnci, kolesterol, karaciğer enzimlerinde azalma olduğu ve ramazan ayında oruç tutmanın karaciğer yağlanmasına karşı iyi gelebileceği sonucu bulunmuştur. Tabi ki bu sonucu almak için kapsamlı ve kültürel iftar sofralarını yeniden gözden geçirerek bir düzenleme yapmalıyız. Aksi takdirde bu sonuçları almak mümkün olmaz. Ramazan ayının başlaması ile birkaç gün tutulan orucun ardından mutluluk hormonu da denilen endorfin salgılanması ile kişi kendini psikolojik olarak da iyi hisseder. Doğru beslenirsek oruç fiziksel ve ruhsal faydalar elde etmek, vücudumuzu toksinlerden arındırmak için büyük bir fırsattır.”
Kaynak: Demirören Haber Ajansı