Diyanet İşleri Başkanlığı ve bilimsel araştırmaların gebelikte oruç tutulmaması konusunda hemfikir olduğunu söyleyen Doç. Dr. Lebriz Hale Aktün, “Açlık ve susuzlukta anne adayı ve bebeğin savunma sistemleri alarm durumuna geçiyor. Annede böbrek, tansiyon ve diyabet gibi hastalıklar da varsa bu durum hem anne hem bebek açısından hayati tehlikelere gebe” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Lebriz Hale Aktün, “İçinde bulunduğumuz Ramazan ayı içerisinde oruç tutmak isteyen anne adaylarını uyardı. Ramazan ayı boyunca ‘Gebelikte oruç tutulur mu, hamilelikte tutulan orucun bebeğe ve anne adayına olumsuz etkisi olur mu’ gibi sorularla sıkça karşılaşıyoruz. Oruç konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı ve bilimsel araştırmalar ortak paydada buluşuyor. Diyanet İşleri Bakanlığı ‘Ramazan’da oruç tutmamak için geçerli mazeretlerden biri gebelik veya çocuk emzirmektir”‘ diyor. Bu konudaki bilimsel çalışmalarda ise uzun süreli açlığın hem hamileler hem de bebek açısından olumsuz etkiler doğurabileceği sonucu çıkıyor” ifadelerini kullandı.
KALPTEN POMPALANAN KAN AZALIYOR
Anne adaylarında uzun süreli açlığın yol açtığı olumsuz metabolik tablolara işaret eden Doç. Dr. Lebriz Hale Aktün, “Güncel araştırmaların sonuçlarına göre hamilelikte oruca bağlı açlık gebede kan şekeri düşmesine, kan yağlarının artmasına, kalpten pompalanan kanın azalmasına yol açabiliyor. Uzun süre susuz kalmaksa vücut su dengesinin bozulmasına, kanda üreyle sodyumun yükselmesine, böbrek kan akımında düşüşe dolayısıyla idrar çıkışında azalmaya neden olabiliyor” diye konuştu.
“BEBEĞİN SAVUNMA MEKANİZMASI DEVREDE”
Doç. Dr. Aktün uzun süreli açlık ve susuzluğun anne karnındaki bebek sağlığı açısından oluşturduğu riskleri şöyle sıraladı:
“Bebek kendini korumaya almak için bir takım savunma mekanizmalarını devreye sokar. Hayati organlarına daha fazla kan yollamak için daha az öneme sahip organlarına daha az kan yollayarak süreci dengelemek ister. Sonuç olarak uzun süreli açlık ve susuzlukta anne adayı ve bebekte bir dizi koruyucu mekanizmalar devreye girer. Bu da klinikte karşımıza gebelerde halsizlik, bitkinlik tansiyon düşmesi baş ağrısı gibi belirtilerle karşımıza çıkar. Bebekteki koruyucu mekanizmanın devreye girmesi bebek hareketlerinde azalma ve iyi olma halini gösteren testlerde bozulma gibi klinik belirtilerle kendini gösterir.”
“‘İYİYİM’ DEMEDEN ÖNCE DOKTORUNUZA DANIŞIN”
Bilimsel olarak açlık ve susuzluğun anne adayı ve bebek sağlığı açısından vücutta ciddi bir alarm durumu oluşturduğunu ifade eden Aktün, “Bu durum genel olarak 9 saate kadar sağlıklı bir gebede tolere edilebilir. Ancak bu süreyi geçenlerin yanı sıra böbrek, diyabet ve yüksek tansiyon gibi herhangi bir hastalığı bulunanlarda 9 saatten uzun süren açlık ve susuzluk anne ve bebek açısından tehlikeli sonuçlar doğurabilir. ‘Ben zorlanmıyorum bu sıkıntıları yaşamıyorum sağlıklı bir gebelik sürecim var, oruç tutmak istiyorum’ diye düşünüyorsanız da mutlaka doktorunuza danışıp onun kontrolünde ve beslenme önerilerine uyarak oruç tutmanız uygun olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı