Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Öztora, cilt, göz, ağız, burun ve mukoza kurumasını önlemek için klimalı ortamların sık sık havalandırılması gerektiğini belirtti.
Öztora, AA muhabirine, geçmişte lüks cihazlar olarak görülen klimaların hava sıcaklıklarının 40 dereceleri görmesiyle herkes için bir ihtiyaç haline geldiğini söyledi.
Klima kullanımının son dönemde oldukça arttığını aktaran Öztora, bu cihazların bazı noktalara dikkat edildiği taktirde konforu ve sağlığı olumlu etkileyebilecek iklimlendirme araçları olduğunu ifade etti.
Klimaların bulunduğu ortamı serinlettiğini ya da ısıttığını fakat bir yandan da havanın kurumasına neden olduğunu anlatan Öztora, “Sanılanın aksine odanın içindeki havayı alıp dolaştırmıyor klimalar. Dışarıdan aldığı havayı soğutuyor ve içeriye veriyor. İçeriye verirken bir yandan da kurutuyor. Bu da terlememizi önlerken dikkat etmemiz gereken başka sorunlara neden olabiliyor.” dedi.
Öztora, sürekli klimalı ortamda bulunmanın bazı sıkıntılara neden olabileceğini dile getirdi.
“Klima göz kuruluğuna neden olabiliyor”
Klimaların havayı kuruturken aynı zamanda cilt, göz, ağız, burun ve mukozalarda da kurumaya neden olabildiğini anlatan Öztora, şunları kaydetti:
“Cilt kuruluğu biraz daha geri planda kalabilir ama özellikle bilgisayar başında çalışan insanların sık karşılaştığı göz kuruluğu oluşmasına neden olabilir. Bu durumdan muzdarip insanların, bilgisayar karşısında çalışan insanların ara ara klimasız ortamlara geçmesinde fayda olacaktır. Onun dışında burnumuzda ağzımızda mukozalarda da aynı şekilde kuruma oluyor ve koruyucu mukus tabakası da kuruduğu için yine birtakım virüslere bakterilere daha açık hale gelebiliyoruz. O yüzden yine hastalığa yakalanma ihtimali olabiliyor, ona dikkat etmek lazım.”
Öztora, havayı kurutan klimanın vücutta su kaybına neden olduğunu, bilinenin aksine klimalı ortamda su tüketiminin artırılması gerektiğine dikkati çekti.
Klimalı ortamda uzun süre bulunmanın baş ağrısına neden olabileceğini belirten Öztora, camlar açılarak çapraz bir havalandırmayla ortamın nemlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Dışarıdan aldığı havayı içeri veren klimaların hava üflemesiyle partiküllerin yerlerini değiştirdiğini dile getiren Öztora, şöyle konuştu:
“Klimalar, yaptığı hava üflemesiyle özellikle havada duran damlacık çekirdeği dediğimiz ve içinde virüsleri barındıran partikülleri daha uzağa ulaştırabiliyor. Toplu alanlardaki klima kullanımına gelecek olursak klimatize kapalı ortamlarda insanların birbirinden daha uzak oturması önemli. Bu gerek Kovid-19 olsun gerek grip virüsü olsun ya da başka diğer mikroorganizmaların yayılımı olsun. Özellikle toplu ortamlarda klimanın daha ılıman kullanılması faydalı olacaktır.”
Öztora, klimaların bakımlarının iyi yapılmasının önemli olduğunu, işletme sahiplerine önemli görev düştüğünü söyledi.
“Klimaların bakımlarının yapılması çok önemli”
Klimaların ciddi akciğer enfeksiyonlarına neden olabileceğini ifade eden Öztora, şunları kaydetti:
“Evlerimiz ve ofislerimizde kullandığımız kişisel klimaların bakımlarının düzenli yapılması çok önemli. Özellikle kışı hiç kullanılmadan geçiren klimalarda, yeniden kullanılmaya başlanacak klimalarda, küflerin ve mantarların oluşmasına olanak tanıyacak elverişli bir ortam var. Nemli bir ortam oluyor ve bunlar yayılabiliyorlar. Tekrar klima kullanılmaya başlandığı anda da bunlar odanın içine ve bize yansıyabiliyorlar. O yüzden klimaların gerek servislerinin rutin bakımlarını yapması açısından gerek bizim kendi temizliğini yapmamız açısından önemli. Klimanın içinde bizim de temizliğini yapabileceğimiz kapağın hemen altında filtreler var. Bu filtreleri düzenli aralıklarla yıkayarak temizlemek önemli.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Gökhan Balcı