AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, “Eğer biz Kafkaslar’da, Balkanlar’da, Doğu Akdeniz’de vesaire sorun alanlarında sorunları bölge ülkeleri olarak çözemezsek bu bölgedeki her çatışmanın emperyalizme yeni bir davetiye çıkarması demektir” dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Eğer biz Kafkaslar’da, Balkanlar’da, Doğu Akdeniz’de vesaire sorun alanlarında sorunları bölge ülkeleri olarak çözemezsek bu bölgedeki her çatışmanın emperyalizme yeni bir davetiye çıkarması demektir.” dedi.
Kurtulmuş, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yakın çevresindeki olaylara bakıldığında Türkiye’nin dünyayla birlikte yeni bir döneme girdiğini ifade eden Kurtulmuş, “Bundan sonraki süreçte dünya siyaseti ve ekonomisi yeniden bir yapılanma sürecine girecek. Hele hele koronavirüs salgını bittikten sonra bu süreç çok daha hızlı bir şekilde gelişecek. Burada Türkiye de yeni bir dönemin içerisine doğru gidiyor. Ben şahsen bu dönemin Türkiye için Türkiye’nin önlenemeyen yükselişi dönemi olarak adlandırıyorum.” diye konuştu.
Türkiye kendi yoluna devam ediyor
Türkiye’nin terörle mücadelesine karşı bazı ülkelerin, “Aman, sakın buraya müdahale etmeyin” şeklinde telkin ve tavsiyelerde bulunduğuna ve baskı yaptığına işaret eden Kurtulmuş, “Türkiye bundan hiç etkilenmiyor, programını ortaya koyuyor, hedeflerini ortaya koyuyor, müzakere masalarını açık tutuyor ve 3 tane sınır ötesi operasyonla YPG’nin, PYD’nin orada bir terör devleti kurmasına mani oluyor. Çok açık bir şekilde Türkiye ne kadar baskı yapılırsa yapılsın kendi yoluna devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Doğu Akdeniz’deki gelişmelere ilişkin Türkiye’nin yine benzer tavırlar sergilediğine dikkati çeken Kurtulmuş, “Türkiye Avrupa’da bazı çevrelerin hazırladığı Sevilla haritasını, yani ikinci Sevr olarak gördüğümüz Sevilla haritasını, tamamıyla geçersiz kılıp çöp tenekesine atıyor. Türkiye bölgede mesela Libya Hükümetiyle yaptığı anlaşmayla birlikte münhasır ekonomik bölgelerini ilan ediyor ve mavi vatanına Doğu Akdeniz’de sahip çıkıyor.” ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, Türkiye’nin bunları yaparken kimseye hakkını yedirmeyeceği, kimsenin hakkını yemeyeceği, hiç kimsenin toprağında ve petrolünde gözünün olmadığı tezlerini de dile getirdiğini belirterek, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“Doğu Akdeniz’de de Türkiye bu anlamda varlığını sürdürüyor. Bütün karşı çıkışlara rağmen, hatta Avrupa Birliği üzerinden Yunanistan ve arkasındaki Fransa’yla Avrupa Birliği üzerinden Türkiye’yi köşeye sıkıştırma çabalarına rağmen Türkiye tezini ortaya koyuyor, adımlarını atıyor, NAVTEX’lerini ilan ediyor, Doğu Akdeniz’de karış karış kendisine ait olan bölgede hidrokarbon arama faaliyetlerini sürdürüyor. Bu Türkiye’nin önlenemeyen yükselişinin bir göstergesidir.”
Türkiye’nin en çok baskıya uğradığı günlerde Akdeniz’deki arama çalışmalarını anımsatan Kurtulmuş, “Oruç Reis Gemisinin Akdeniz’de arama faaliyetlerini hatırlayın, yanında Türk fırkateynleri, üstünde Türk helikopterleri ve Türk savaş uçaklarıyla birlikte biz hem kararlılığımızı ortaya koyuyoruz hem de bu konudan hiçbir şekilde geri adım atmayacağımızı ortaya koyduk.” dedi.
Türkiye güzel bir ivme yakaladı
Türkiye’nin, Karabağ’ın işgalden kurtarılmasıyla ilgili başlattığı seferberlikte bütün gücüyle Azerbaycan’ın yanında olduğunu ve haklı tezlerini savunduğuna işaret eden Kurtulmuş, Azerbaycan’ın 29 yıllık işgalden sonra büyük bir başarı kazandığını ve Karabağ topraklarının azad olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, “Allah imkan, güç, kuvvet ve mühlet versin, inşallah Türkiye’yi çok daha ileriye götürebilme imkanına kavuşalım. Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde Türkiye çok güzel bir ivme yakalamıştır, büyük bir motivasyon içerisindedir Türkiye. Cümle alem de Türkiye’nin bu kararlılığını görmüştür. Biz barış istiyoruz, huzur istiyoruz, sukunet istiyoruz, hakkaniyet istiyoruz ve bu anlamda da Türkiye’nin bir egemen, eşit ülke olarak bütün diğer ülkelerle birlikte Avrupa Birliği ülkeleriyle Amerika’yla Rusya’yla Çin’le herkesle eşit şekilde oturup görüşmek ve müzakere etmek imkanlarını sonuna kadar açık tutuyoruz.” diye konuştu.
Kararlı şekilde ve ilkeli bir duruşla bu mücadeleyi sürdürdükçe sonuç aldıklarına işaret eden Kurtulmuş, Azerbaycan’ın zaferinin ardından yaşanan gelişmeleri hatırlattı.
Fransa ve Belçika’da, Azerbaycan’ın kazandığı zaferin ardından alınan kararlara işaret eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“29 yıldır Minsk Grubu neredeydi? Fransa’nın Minsk Grubu’nun bir ülkesi olarak Karabağ’da herhangi bir sorunun çözülmesi için 1 cümlelik bir teklifi olmuş mudur? Yani Ermenilerin fiili durumlarını siz uluslararası hukukun üstüne geçireceksiniz, toprakları işgal edilmiş olan Azerbaycan’a da ‘sen bu işe karışma, kenarda dur’ diyeceksiniz, ondan sonra da uluslararası hukuktan bahsedeceksiniz, böyle bir şey olmaz. Bunun olmayacağını çok açık bir şekilde Azerbaycan ortaya koymuştur, kararlılıkla büyük bir mücadele vermiştir. Türkiye her platformda Azerbaycan’ın yanında durmuştur ve sonunda Türkiye, Rusya ve Azerbaycan belli bir anlaşma noktasına gelmiştir.”
Kurtulmuş, Karabağ topraklarının kurtarıldığını ve Nahçıvan’dan Azerbaycan’a açılacak koridorla birlikte Nahçıvan ve Türkiye’nin Azerbaycan’la direkt bağlantısının sağlanacağını belirterek, şunları kaydetti:
“İnşallah daha orada yapılacak çok iş var. Şu anda anlaşmanın yapılmış olması önemliydi bu adım atıldı. Yine Cumhurbaşkanımızın Bakü’de yapmış olduğu teklif de uluslararası müzakere masasındadır. Yani Rusya, Türkiye, İran, Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan bölgenin, Kafkasların 6 önemli ülkesi olarak buradaki sorunları kendi kendimize çözebilecek bir platform oluşturalım, bu şunun için önemli; eğer biz Kafkaslar’da, Balkanlar’da, Doğu Akdeniz’de vesaire sorun alanlarında sorunları bölge ülkeleri olarak çözemezsek bu bölgedeki her çatışmanın emperyalizme yeni bir davetiye çıkarması demektir. Eğer biz bu sorunlarımızı çözemezsek bölge dışındaki emperyalist ülkeler buraya gelirler ve kendi çıkarlarını elde edebilmek için bu ülkeleri sömürürler. Dolayısıyla biz Kafkaslar’daki sorunun çözümünün de diyalogla karşılıklı müzakereyle olabileceğini düşünüyoruz. Şu anda fiilen sahadaki haksızlık giderilmiş ve Azerbaycan’ın işgal edilen toprakları, Karabağ toprakları kurtulmuştur. Bundan sonra çok daha rahat bir şekilde her türlü konuyu müzakere edebilecek bir güce kavuşmuştur Azerbaycan.”
Zaferin hayırlı olmasını dileyen Kurtulmuş, “İnşallah Karabağ’ın azad olması Kafkaslar’da da yeni bir tarihi dönemin başlangıcı olacak.” dedi.