Kamuoyunda ‘Aleyna Çakır’ olarak bilinen Sema Esen’in (21) geçen yıl 3 Haziran’da Keçiören’deki evinde ölü bulunmasıyla ilgili hakkındaki soruşturma süren Ümitcan Uygun, bu kez de Esra Hankulu’nun 3 Ağustos’ta Mamak ilçesi Akdere Mahallesi’ndeki evinde ölü bulunmasıyla ilgili gözaltına alındı. Hankulu ölmeden önce yanında bulunan Uygun ile birlikte yine evde bulunan genç kızın arkadaşları Furkan G. (18) ve Dilan C. de (20) gözaltına alındı.
Emniyetteki sorgusunda Esra ile arkadaş olduklarını, sabah evden çıkarken hayatta olduğunu ve ölümüyle bir ilgisinin olmadığını ileri süren Ümitcan Uygunile Furkan G. ve Dilan C., akşam saatlerinde adliyeye sevk edildi. Şüpheliler, savcılık sorgularının ardından da Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Ümitcan Uygun, ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklandı. ‘Suç delillerini gizlemek’le suçlanan Furkan G. ve Dilan C. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ
Ümitcan Uygun’un, Esra Hankulu’nun ölümüyle ilgili tutuklama kararı ortaya çıktı. Kararda, Ümitcan Uygun’un üzerine yüklenen ‘kasten öldürme’ suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi olduğu, bu suçun Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100/3-a-3 maddesinde düzenlenen ve tutuklama sebeplerinin var sayıldığı katalog suçlardan olduğu ve kanunda öngörülen yaptırımın müebbet hapis cezası olduğu belirtildi. Şüphelinin atılı suçu işlediğine dair soruşturma dosyasında mevcut delillerin kuvvetli suç şüphesi oluşturduğu, şüphelinin serbest bırakılması halinde tanıklar üzerinde baskı kurma ihtimalinin varlığına dair yine dosya kapsamında anlatımların yer aldığı vurgulandı.
RAHATSIZLIĞINI BİLMESİNE RAĞMEN GİTTİ
Ayrıca diğer şüpheliler Dilan C. ve Furkan G.’nin beyanlarına göre Esra Hankuluile şüpheli Ümitcan Uygun’un ölümün gerçekleştiği gün aynı odada kaldıkları, ölenin odasında başka birinin bulunduğuna dair herhangi bir iddia veya delilin bulunmadığına işaret edildi. Esra Hankulu’nun hayatını kaybetmeden önce ağır bir rahatsızlık geçiriyor olmasına ve şüphelinin bunu biliyor olmasına rağmen saat 08.00 sıralarında kimseye haber vermeden evden çıktığı belirtildi. Ümitcan Uygun’un, Dilan C. ve Furkan G.’nin beyanlarına göre evde bulunduğunun gizli tutulmasını ve isminin kolluk görevlilerine bildirilmemesini istediğine de dikkat çekildi.
ESRA’NIN TIRNAKLARINDA DNA PROFİLİ
Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı tarafından Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan Biyoloji İhtisas Dairesi Başkanlığı raporunda ölen Esra Hankulu’nun sağ el tırnak parçasından ve sol el tırnak parçasından düşük yoğunlukta değerlendirmeye müsait olmayan Y -STR DNA profillerinin tespit edildiği, bu DNA profilleri ile şüpheli Ümitcan Uygun’a ait Y -STR DNA profilleri arasında uyumun olduğunun bilimsel olarak ispat edildiği kaydedildi. Kararda, fiilin kanunda karşılığı olan cezanın miktarı dikkate alınarak adli kontrol uygulanmasının yetersiz kalacağının anlaşıldığı belirtilerek tutuklanmasına karar verildiği belirtildi.
ADLİ TIP RAPORU BEKLENECEK
Ölümü şüpheli bulunan Esra Hankulu’nun ön otopsi raporunda, beyin zarında travmatik olmayan kanama ve akciğerlerde iltihaplanma tespit edildi. Vücudunda herhangi bir darp, cebir, kesici, delici alet izi ve ateşli silah yarasına rastlanılmadı. Alınan bulgular, zehirlenme durumuna yönelik toksikolojik inceleme amacıyla Kimya İhtisas Laboratuvarı’na gönderildi. Hankulu’nun kesin ölüm nedeni İstanbul Adli Tıp Kurumu incelemesi sonucu belirlenecek.
‘UYUŞTURUCU’DAN 6 AY TUTUKLU KALDI
Ümitcan Uygun, Sema Esen’in ölümünden sonraki süreçte 2 kadınla birlikte uyuşturucu madde kullandığına ilişkin görüntülerinin ortaya çıkması üzerine geçen 10 Ocak’ta gözaltına alınıp, tutuklanmıştı. ‘Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmak ve kullanılmasını alenen özendirmek’ suçundan tutuklanan Uygun, avukatının tutukluluğa itirazı üzerine yaklaşık 6 ay sonra 17 Temmuz’da Ankara 1’inci Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla tahliye edilmişti.
Esra Hankulu babasını 1 yaşında kaybettiği ortaya çıktı. Ankara Gölbaşı Belediyesi’nde çalışan baba Ahmet Hankulu’nun (25) Şubat 1997’de Moğan Gölü’ne düştüğü, cansız bedenine 3 ay sonra ulaşılabildiği öğrenildi. Babasıyla aynı yaşta hayatını kaybeden Esra, baba hasretiyle büyüdü.
Zira ölümünden bir gün önce babasının mezarına gitmek için arkadaşları Fırat G. ile Dilan C.’yi evine çağırmıştı. Sosyal medyada ise babasının fotoğrafını paylaşarak onu çok sevdiğini ve özlediğini dile getirmişti. O gece evde Ümitcan Uygun da vardı.
Baba ocağında son yolculuğa uğurlanan genç kızın cenazesi baba Ahmet Hankulu’nun başucuna gömülürken ve mezarın başına ise gelin duvağı asıldı. Esra Hankulu, 5 yıl önce Çankırı’da severek nişanlandığı, evlilik hazırlığı yaptığı sevgilisi de trafik kazasında kaybetti.
Esra’nın amcası ve yengesi yürek yakan detaylar anlattı. Amca Kazım Hankulu, “Kardeşim öldüğünde 25 yaşındaydı. Esra 1 yaşında çocuktu. O dönem çok acılar çektik. İçimiz yandı. Şimdi de yeğenimi kaybettim. Aynı acıyı tekrar yaşadık. Ölürsem babamın yanına gömün derdi.
Sürekli bir baba hasreti yaşadı.” diye konuştu. Amcası, “Olayın takipçisi olacağım. Sonuna kadar mücadelemiz devam edecek” dedi. Yenge Turçihan Hankulu ise, “Tertemiz bir kızdı. Çok akıllıydı. Baba özlemi ile yanar tutuşurdu. Ne olduysa 2-3 yıl içinde çevresi ve tanıştığı kişiler yüzünden oldu. Annesinden ayrı yaşıyordu.” bilgisini verdi.
İFADELER ORTAYA ÇIKTI: BENİ KARIŞTIRMAYIN
Ümitcan Uygun ve diğer iki şüphelinin emniyetteki ifadelerine ulaşıldı. Uygun’un, Esra’nın ağzından kan geldiğini öğrendiğinde sağlık ekiplerine haber vermelerini söyleyerek olay yerine yeniden gitmediği ve ‘beni karıştırmayın’ dediği ortaya çıktı. Uygun özetle şunları söyledi: “Geceyi beraber geçirdiğimiz doğru ancak ben sabah evden çıktığım sırada bir şey fark etmedim. Esra’nın hayatını kaybettiği için üzgünüm, ölümüyle bir ilgim yoktur.”
Furkan D. ise, Esra Hankulu’yu kız arkadaşı Dilan C. aracılığıyla tanıdığını, Esra ime Ümitcan’ın birlikteliklerinin Uygun’un cezaevine girmeden önce başladığını söyledi.
Furkan D., “Cezaevindeyken de mektuplaşıyorlardı. Olay günü Esra ve Dilan C. alkol aldı. Eve gittiğimizde Esra çay demledi, pastayı kestik. Esra birden ağlamaya başladı babamın mezarına gideceğim dedi, bu saatte gidilmez dedik. Sonra bir anda kitlendi ve düştü. Ümit, Dilan ve ben Esra’yı banyoya götürdük ayılması için soğuk su tuttuk kendine geldi. Ümit’i arayarak, ‘Kardeş kız mosmor olmuş gel yardımcı ol’ dedim. O da ‘Polisi ambulansı arayın beni ama beni karıştırmayın’ dedi” diye konuştu.
Dilan C. de, Esra ile 9 ay önce sosyal medyada tanıştıklarını belirterek, “Ümitcan pasta yaptırdı. Ümit, Esra’ya kutlamaya katılamayacağını söyledi. Ben ve Esra şarap içmeye başladık. Esra, Ümit’i arayıp gelmesini istedi. Furkan ile Ümit alkol almıyordu, Ümit bize ‘siz kafayı buldunuz çorba içmeye gidelim’ dedi. Daha sonra Esra’nın evine gittik. Esra kötüleşti. Hep birlikte banyoda suya tuttuk. Gözlerini açtı, kendine geldi. Canı çay istedi, demleyip içtik. Uyandığımda işim olduğunu ve gitmem gerektiğini söylemek için Esra’nın odasına gittim.
Esra’ya seslendim ama uyanmadı. Furkan Ümit’i arayarak haber verdi. Ümit işyerinde olduğunu ve gelemeyeceğini söyleyerek, ‘Bir sıkıntı olduysa beni söylemeyin’ diyerek telefonu kapattı. Ümit’in ses tonundan kurduğu cümleyi tehdit olarak algıladım.” dedi.