01-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılından bu yana meme kanserinde erken teşhisinin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla 15 Ekim “Dünya Meme Sağlığı Günü ve 26 Ekim meme kanserini sembolize eden “Pembe Kurdele Takma Günü” olarak belirlenmiştir.
Gelişmiş ülkelerde erken tanı konusundaki farkındalık eksikliği ve sağlık hizmetlerine ulaşmadaki engeller birçok kadının hayatını kaybetmesine neden olurken, Meme kanseri erken tanı konulduğunda tam olarak iyileşme sağlanabilen bir kanser türüdür.
Ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan meme kanseri, erken evrelerde tespit edilip hem tedavileri daha başarılı olmakta hem de yaşam kalitesi önemli ölçüde artmaktadır.
“Ülkemizde ve dünyada Kadının evinde tek başına rahatlıkla her an uygulayabileceği Kendi Kendine Meme Muayenesi(KKMM) tarama ve tanı yöntemiyle erken tanı mümkündür. Ergenlik döneminden menopoza kadar olan sürede, her ay adetin başlangıcından sonraki 7-10. günlerde, menopoz sonrası dönemde ise her ayın aynı gününde; Ayna karşısına geçilerek her iki memenin görüntüsünün simetrik olup olmadığına bakılıp, meme başı ve derisinde çökme veya çekilme, deride kızarıklık ve ödem varlığı incelenmelidir. Bu muayene ile özellikle deriye ve meme başına yakın tümörler kadının kendisi tarafından erken evrede fark edilebilir.
Kendini düzenli olarak muayene eden bir kadın, yeni gelişen bir kitleyi, meme derisi veya meme başındaki çekintiyi veya renk değişikliğini, asimetrik görünümü ayırt edebilir.
Çok sevdiğim bir söz var. Gerçekleri görmek acı vericidir. Evet bu çok acılı bir dönem. Ama bundan nasıl çıkacağımız sadece bize bağlı. Ben kanserin kazanılan bir savaş olduğuna değil, bedenin ve ruhun bir çığlığı olduğuna inanıyorum. Bu çığlığı, isyanı dinlemek anlamak gerekiyor. Eğer kulaklarımızı tıkarsak çığlığın şiddeti daha da artacaktır.”
Evet bazen bir çığlık, bazen de sessiz içli bir ağlayıştır.
Bazen biz duyarız, bazen de duymanızı sağlarlar. Kimi kader, der kimi tesadüf.
Kimi ise imtihan.
Ama bir gerçek var ki; ne kadar erken duyarsak kazanan kesin biz oluruz.
Bir kez daha yinelemek isterim ki;
BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT!
• Memede veya koltuk altında ele gelen sertlik ya da şişlik,
• Meme başında akıntı,
• Meme başında içe doğru çekilme, çökülme veya şekil bozuklukları,
• Meme başı derisinde değişiklikler,
• Meme cildinde yara veya kızarıklık,
• Meme cildinde ödem, şişlik ve içe doğru çekintiler olması(Portakal kabuğu görünümü)
• Memede büyüme, şekil bozukluğu veya asimetri ya da renginde değişiklik(Kızarıklık vb.) şeklinde sıralanabilir.
Tam bebek beklerken bir KKMM (Kendi Kendine Meme Muayenesi) yle Meme kanseri tanısı konan, erken teşhisle bir memesi alınan ve hayat enerjisi devam bir hastamız;
“Hayatım boyunca pembe rengi çok sevdim; her yaşadığım olayda pembe düşün, pembe olsun derdim ve şimdi ben de pembe kurdeleliyim. Ama pembeyi hala seviyorum,seveceğim.”
Diyor ve ekliyor;
“Hala sağ göğsüm yok ve hayat çok güzel, yaşamak tarifsiz”…
Evet o zaman ne diyoruz?
Hep birlikte, bir ağızdan
“FARKINDAYIM, KORKMUYORUM.”
Aysun Tepe Biçer
Aile Danışmanı & Mentör