Her ülkede farklı sorumluluk dereceleri atanmış olsa da iş güvenliği herkesin sorumluluğundadır düsturu ile hareket etmek gerektiğini en başta söylemeyi bir borç biliriz.
İş sağlığı ve güvenliği iş hayatının vaz geçilmez unsurlarından biridir. Bir işin ifa edilebilmesi için yegâne unsurdur. Tedbir almadan da bazı işleri güvenli şekilde bitiriyoruz sanılsa da beynimiz bize gerekli tedbiri aldırıyor. Gerek tehlike noktasına uzak durmak ile gerek çalışma prensibini değiştirmek ile bunu yerine getiriyoruz. Ancak acele iş yapmak veya dikkatsizlik yüzünden bu otonom önlem yerine gelmediği durumda kaza ile karşı karşıya kalıyoruz. Kazalara mahal vermemek ve otonom tedbir yerine planlı tedbirler alınarak iş sağlığı ve güvenliği kapsamında önlemler alınmalıdır.
İşveren yükümlülüğü;
İş güvenliği tedbirleri konusunda mevzuatımız ilk sorumluluğun işverene ait olduğunu belirtmiş ve önlemlerin prensiplerini de belirtmiştir. Sermayeyi ve iş gücünü elinde tutan tarafın güvenlik tedbirlerini alması doğru bir yaklaşımdır. Çalışana veya farklı otoritelere bu yükü yıkmak adil bir davranış olmayacaktır. İşverenlerin hem hukuki hem de vicdani anlamda iş güvenliği tedbirlerini yerine getirmeleri zorunludur. Anayasanın insana verdiği yaşama hakkını hiçbir kar oranı ve hiçbir sebep elinden alamaz. Firmaların milenyum çağında farklılık olarak sosyal sorumluluk bir sürü projeye imza attığına şahit oluyoruz. Bunlar firma çalışanlarını ve firmayı motive etmektedir. Aslında gerçek motive edici unsur elinde olanı korumaktır. Sosyal sorumluluk çalışanına değer vermek ile çalışanının hayatını sağlığını korumak ile başlar. O zaman şunu söylemeliyiz en büyük sosyal sorumluluk projesi “iş sağlığı ve güvenliği”dir.
İş sağlığı ve güvenliğinin omurgasını oluşturan hiç şüphesiz 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunudur. Bu kanun iş sağlığı ve güvenliğinin sorumluluk prensipleri için bize yol göstermiştir.
İşverenin genel yükümlülüğü;
İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede;
a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.
b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar.
c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.
d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır. (2) İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. (3) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez. (4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz.
İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yönetmelikler çoğu aksaklıklar ve ihtimaller üzerine belirli şartlar getirmiştir. Ancak sektör çokluğu ve iş detaylarının fazla olması sebebiyle her konuya mevzuatta değinmek zordur. Bu durumda Yargıtay bize ışık tutmaktadır.
“İşveren, mevzuatta belirtilmese dahi, şayet bu yolda bir tedbirin alınması gerekiyorsa, bu tedbiri almak zorundadır. Bu konuda, olanakların yetersizliği, süregelen kötü alışkanlıklar ve iş gelenekleri, tedbir alma yükümünü
ortadan kaldırmaz” (Yargıtay 9 HD., 09.11.1998, 7518/7851).
İşçinin sağlığı kendine inisiyatifine bırakılamaz;
* İŞVERENİN SORUMLULUĞU ( İşverenin İşyerinde Var Olan Risk ve Tehlikeleri Önceden Belirleyip Bunları Gidermesi Çalışanları Bu Tehlikelere Karşı Bilgilendirmesi Makine Tezgah Sistemlerinin Güvenli Sağlıklı Çalıştırılmasını Sağlaması Gerektiği – Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalışan İşçileri Mesleki Eğitim Yanında İşçi Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Vermesi Eğitim Nezaret Gözetim İşverenlik Asli Görevlerini Yerine Getirmesi ve İnisiyatifi İşçilere Bırakılamayacağı )
T.C. YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ E. 2013/30208 K. 2014/26728 T. 25.12.2014
Türk ceza kanununda da iş güvenliği önlemleri ile ilgili yaptırımlar yer almaktadır;
İnşaat veya yıkımla ilgili emniyet kurallarına uymama
MADDE 176. – (1) İnşaat veya yıkım faaliyeti sırasında, insan hayatı veya beden bütünlüğü açısından gerekli olan tedbirleri almayan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
İşaret ve engel koymama
MADDE 178. – (1) Herkesin gelip geçtiği yerlerde yapılmakta olan işlerden veya bırakılan eşyadan doğan tehlikeyi önlemek için gerekli işaret veya engelleri koymayan, konulmuş olan işaret veya engelleri kaldıran ya da bunların yerini değiştiren kişi, iki aydan altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.